Memurlar Dikkat !!!

TAKİP ET

Son günlerin en tartışmalı konusudur 657 sayılı yasadaki değişiklikler. Özellikle paralel devlet yapılanmasının devlet kurumlarını işleyemez hale getirmeleri ve marjinal örgütlerin hatta terör örgütlerin destekleyicisi devlet memurlarının sayılarının artması kamu vicdanını yaralamıştır.

Son günlerin en tartışmalı konusudur 657 sayılı yasadaki değişiklikler. Özellikle paralel devlet yapılanmasının devlet kurumlarını işleyemez hale getirmeleri ve marjinal örgütlerin hatta terör örgütlerin destekleyicisi devlet memurlarının sayılarının artması kamu vicdanını yaralamıştır.

Ne oldu da on yıllardır uygulamada olan devlet memurları kanununda değişikliğe gidilme ihtiyacı hissedildi?  Bu konunun, bağlamında değerlendirilmesi gerekmektedir. Çağımız hizmet sektöründe rekabetin ve sürekli gelişimin kaçınılmaz olduğu herkesin kabulüdür. Kamu hizmetinin, objektif kriterlerle ve sadece yasal sorumluluklar ve görevler çerçevesinde yapılması önemsenmektedir.

KAMU ADINA YETKİ KULLANAN İNSANLARIN KAMUYA GÖRE HAREKET ETMESİ GEREKİR

Kamu adına yetki kullanan ve hizmet üreten insanların kamunun tamamını kapsayacak şekilde hareket etmesi gerekmektedir. Fakat son yıllarda Avrupa Birliği kriterleri ve Türkiye Cumhuriyeti devletinin iradesi ile özgürlükler sınırsızca kullanılmaktadır. Türkiye, 2013 yılından itibaren, ilk defa askerlerin eliyle değil, yargı mensupları tarafından hükümeti değiştirme teşebbüsü ile karşı karşıya kaldı.

Kamu görevlisi olan insanlar, devletin namusu ve prestiji olan istihbarat teşkilatının tüm özel hayatını dosta düşman ifşa etti. İlk defa devlet memurları amirlerinden değil, devlet kurumlarıyla hiç ilgisi olmayan sivil insanlardan talimat alarak hareket etmeye başladılar. Belki ilk defa değildi bu uygulama; fakat kimsenin haberi yoktu devletteki çift yönetim şeklinden.

Özellikle paralel devlet yapılanmasının devlet kurumlarını işleyemez hale getirmeleri ve marjinal örgütlerin hatta terör örgütlerin destekleyicisi devlet memurlarının sayılarının artması kamu vicdanını yaralamıştır.

Yine ilk defa bir bölgemizdeki belediyelerin çoğu, terör örgütü elamanlarının istihdamını sağlamakla suçlandı. Devletten maaş alan insanlar, iddiaya göre, devletin askerinin ve polisinin canına kast etmeye başlamışlardı. Bu anlamda belediye araçları yol yapma bahanesiyle yollara yüzlerce kiloluk bombalar yerleştirmeye başladırlar. Yani devlet cellâdına maaş verir hale getirildi.

Bu ülkenin kaynaklarından üst seviyede maaşlar alan binlerce akademisyen, devletin bekası ve bütünlüğünün sağlanması için isyan eden asilerle yaptığı mücadeleyi, katliam olarak bir bildiriyle tüm dünyaya ilan ettiler. Yani devletin verdiği maaşla devlete katil diyen ilerici ve çağdaş akademisyenler bu ülkenin bilimsel gelişmesine yayınladıkları bildirilerle tarifsiz katkılar sağladırlar!

Devletin başbakanına, cumhurbaşkanına eleştiri sınırlarının çok ötesinde küfürlerle, hakaretlerle, iftiralarla saldıran ve bu tutumunu tüm sosyal medyada paylaşan devlet memurlarının sayısı oldukça arttı.

DEVLET DÜZENLEME YAPMA İHTİYACI HİSSETTİ

Tüm bu gelişmelerden sonra devletin memurlarıyla ilgili bazı düzenlemeler yapma ihtiyacı ortaya çıkmış olacak ki, hükümet 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu hakkında bazı değişikliklere gitme kararı aldı. Bu değişikliklerin kesinlikle mağduriyetler üretmemesi gerekmektedir. Çalışanların iş güvencesi, amirlerin iki dudağı arasında olmamalıdır. Görevinin hakkını veren, devletin ve milletin bekası için çalışan dürüst kamu çalışanlarının bırakın işten atılmalarını bilakis bu memurlar ödüllendirilmelidir.

Planlanan değişikliklerden bahsetmek ve konuyu tartışmaya açmakta fayda vardır.

Aylıktan kesme cezası; kurumların eşya ve malzemelerini özel işinde kullanan, Siyasi faaliyetlerde bulunan, kurumların bilişim sistemlerine girmek ve orada kalmak, mesnetsiz suç ithamında bulunmak, mazeretsiz olarak üç ile dokuz gün göreve gelmemek…

Şehit cenazeleri yerine terörist cenazelerine koşan, amirinden değil sanayideki bir esnaftan talimat alan, milletin ve devletin birlikte büyümesi yerine sadece kendi grubunu büyütmenin peşinde koşan, milyonların emeğini çalınan sorularla tarumar eden insanları memur olarak kim görmek ister?

ÖĞRETİM ÜYELİĞİNDEN ÇIKARILMA

Kademe ilerlemesi durdurma cezası; ticaret yapmak, görev yerine sarhoş gelmek,  amirini, iş arkadaşlarını tehdit etmek, basın yayın organları aracılığı ile paylaşılmaması gereken bilgileri paylaşmak…

Belki de üzerinde en fazla durulması gereken maddeler, öğretim üyeliğinden ve kamu görevinden çıkarma maddeleridir.

Bölücü amaçlarla terör eylemlerinde bulunmak ve onlara destek olmak, ideolojik ve siyasi amaçlarla eylemlerde bulunmak ve bu eylemleri desteklemek, grev, boykot,  göreviyle ilgili kişilere şiddet uygulamak ve cinsel tacizde bulunmak, yüz kızartıcı suç işlemek kamu görevinden çıkarmayı gerektiren suçlar olarak belirlenmektedir.

Yurt dışında devleti itibarını zedeleyecek davranışlarda bulunmak, hukuka aykırı olarak kurum bilgilerini elde etmek, kullanmak, dağıtmak ve maddeler sıralanıp gidiyor.

Değişikler dikkatle incelenirse özellikle devletin bekası için bir savunma tedbiri olarak göze çarpmaktadır. Adi suçlardan dolayı, bireysel hatalardan dolayı ve ihmallerden dolayı kamu çalışanlarının kamu görevinden çıkarılması söz konusu değildir.  Milletin vergileriyle oluşan bey tül maldan maaşlarını alıp sırtını Kandil’e veya başka yerlere dayayan, devleti katil, başbakanı, cumhurbaşkanını hırsız ve şeref yoksunu, devleti için mücadele eden güvenlik güçlerini katil gören, devletin bütünlüğü yerine parçalanmayı hedefleyen memurları kim memur olarak görmek ister?

Şehit cenazeleri yerine terörist cenazelerine koşan, amirinden değil sanayideki bir esnaftan talimat alan, milletin ve devletin birlikte büyümesi yerine sadece kendi grubunu büyütmenin peşinde koşan, milyonların emeğini çalınan sorularla tarumar eden insanları memur olarak kim görmek ister?

Bilim, fikir, teknoloji, özgün eserler üretmesi gerekirken politize olan ve sürekli siyaset yapan adeta Türkiye’nin hasımlarının sözcüleri gibi hareket eden akademisyenleri Anadolu halkından ne kadarı kamu görevlisi olarak görmek ister?

Dünyanın hangi ülkesi, tüm hırçınlığı ile kendisine ve temsil makamındaki insanlara fütursuzca saldıran kamu görevlilerine hoş görüyle yaklaşır?   Takdiri  siz değerli okuyucularımıza bırakıyoruz.