Özer: "Türk Tarihi Türk'ün yeryüzünde var oluşundan beri var"

TAKİP ET

Adana'da Tarih öğretmeni olarak mesleğini sürdüren Ahmet Özer Afyon Kent Haber'e konuk oldu. Özer, bizimle yaptığı röportajında; tarihi olaylara yönelik soruları yanıtladı.

Afyon Kent Haber: Ahmet Özer kimdir? Kendinizden bahseder misiniz?

Ahmet Özer: Merhabalar. İsmim Ahmet Özer. 1990 Adana/Karataş doğumluyum. Tarih Öğretmeniyim. İlk, orta ve lise eğitimimi Adana’da tamamladım. Üniversiteyi ise Kırgızistan Celalabad’da bulunan Türk Dünyası Araştırmaları Vakfı’na bağlı İktisat ve Girişimcilik Üniversitesi’nde 3. olarak tamamladım. Üniversiteden mezun olduktan sonra farklı özel kurumlarda öğretmen olarak çalışmaya başladım. Hala da öğretmenliğe devam ediyorum. Evliyim. Mehmet Türkbay isimli bir oğlum var. Öğretmenlik harici aktif olarak siyasetle de ilgileniyorum. Zafer Partisi Adana İl Başkan Yardımcısıyım.

Afyon Kent Haber: Bir tarih öğretmeni olarak, Tarih derslerinde müfredatta yer almayan hangi olayı veya tarihi kişilikleri öğrencilerinize anlatmak isterdiniz?

Ahmet Özer: Ben bizim Milli Eğitim Bakanlığındaki tarih müfredatından pek memnun değilim işin açıkçası. Bazı konular çok üstün körü geçilirken bazı önemsiz bilgilere gereksiz fazla yer verilmiş. Müfredatta yer almayan demeyelim de sadece tek satır ile geçilen Oğuz Yabgu Devleti’nden bahsetmek isterdim açıkçası. Sebebini de şöyle izah edeyim. Oğuz Yabgu Devleti Oğuz adıyla kurulmuş ilk ve tek devlet özelliği taşıyor. Eğer Türkiye’deki Türklerin büyük çoğunluğunun Oğuz Boylarına mensup olduğunu düşünürsek anlatılmaması veya bu konuda araştırmaya teşvik edilmemesi çok saçma. Bilindiği üzere cumhurbaşkanlığı forsu 16 köşeli yıldızdan oluşuyor. Bu 16 köşe tarihte kurulmuş 16 Türk devletini ifade ediyor. Bur forsta bile Oğuz Yabgu Devleti yer almaz. Selçukluların kurucusu olarak bilinen Tuğrul ve Çağrı Beylerin dedeleri Selçuk Bey Oğuz Yabgu Devleti’nde subaşı (ordu komutanı) idi. Tarihte Selçuklulara yer verip Oğuz Yabgu Devletine yer vermemek bence Türk tarihine büyük bir ihanettir.

Afyon Kent Haber: Pandemi süreci sizin için nasıl geçti? Öğrencilerinizle bu dönemde nasıl irtibata geçtiniz? Ne gibi zorluklarla karşılaştınız?

Ahmet Özer: Dünyayı etkileyen Covid başladığında kimse ne ile karşı karşıya kaldığını bilmiyordu. Bizim için de çok yeni bir durumdu. Okullar tatil edildikten sonra öğretmenler olarak hem kendi hem aile hem de öğrencilerimizin sağlık durumundan endişe ettik doğal olarak. İlk paniği atlattıktan sonra öğrencilerin eğitime nasıl devam edeceği konusunda endişe ettik. Kimse ne olduğunu bilmiyor tabi. Ne yapacağımızı da bilemedik. Sonra online eğitim kararı alınınca yeni program kullanmayı öğrendik. Pandemi öncesi öğrencileri elimizden geldiği kadarıyla teknolojiden uzak tutmaya çalışırken pandemi ile birlikte teknoloji hayatımız oldu. Öğrencilerimle sürekli iletişim halindeydim. Whatsapp grupları kurarak hem sorularını çözdüm hem de onları motive etmeye çalıştım. Çok şükür bu süreçte üniversiteyi kazanan öğrencilerim de oldu. Ama online derslerin ben yüz yüze kadar etkili olduğunu sanmıyorum. Sınıfta olduğu gibi olmadı dersler. Öğrenciler evde rahat bir ortamda ders dinledikleri için dersleri çok fazla ciddiye almadılar. Bu durum da bizi zorladı işin açıkçası. Öğrenciler online derslerde sesi ve görüntüyü kapatıp farklı şeyler ile ilgilendiler.

Afyon Kent Haber: Türk tarihi ne zaman başladı? Tarihimizi genel hatlarıyla anlatır mısınız?

Ahmet Özer: Türk tarihi Türk’ün yeryüzünde var oluşundan beri var bana kalırsa. Ama bilinen yaklaşık 8000 yıllık bir tarihimiz var. Tarihçiler olarak kabul edilen bilinen ilk Türk devletimiz Asya Hun İmparatorluğu ve ilk hükümdar da Teoman olarak geçer. Teoman döneminde Çinliler Türk akınlarını durdurabilmek için Çin Seddini inşa ettiler. Düşünün bilinen ilk devlet ve ilk lider döneminde Çinlileri korkutmayı başarabilmişiz. ???? Demek ki Teoman döneminin de öncesinde var. 

Göktürkler benim en sevdiğim Türk devletlerinden birisidir ama. Türklere Türk kimliğini kazandırmıştır. Ayrıca ilk yazılı eserlerimiz olan Göktürk Kitabelerini yazdılar. 
Uygurlar ilk defa mimari eserler ürettiler Türk tarihinde. Tabi ki bunda kabul ettikleri Maniheizm dinin etkisi vardı. 

Karahanlılar Türkistan’da ilk Türk-İslam Devletini kurdular. Türk tarihi ve edebiyatı açısından önemli olan eserlerin bir kısmı Karahanlılar döneminde kaleme alındı. 
Karluklar şayet yardım etmemiş olsaydı Abbasilere, belki de Türkistan’da yaşayan Türkler İslamiyet ile tanışmamış olacaktı. 

Selçuklular döneminde yeni ve ebedi yurdumuz olan Anadolu’ya geldik. Alp Arsan ile açılan Anadolu’nun kapıları Osmanlı’ya da kılavuz oldu. 

Osmanlı Devleti’nin faaliyetleri zaten ortada. İyisiyle de kötüsü de. İstanbul’u fethedip, Mohaç’ta dünyanın en kısa süren meydan muharebesini gerçekleştirdi ve Avusturya’ya diz çöktürdü. İlk başlarda bilimsel faaliyetlere de çok büyük önem verdi. Örneğin Fatih sultan Mehmet, Ali Kuşçu’yu İstanbul’a davet etti. 

Kurtuluş Savaşında Mustafa Kemal Türkün yenilemeyeceğini, esaret altında kalamayacağını tüm dünyaya gösterdi.

Türk tarihini buraya sığdırmak mümkün değil. Anlatmakla da inanın bitmez. Ama şunu açık yüreklilikle dile getirebilirim ki Türklerin insanlık medeniyetine katkıları çok büyük. Dünyanın gıpta ile baktığı önemli şahsiyetler bu aziz milletin bağrında yetişti.

Afyon Kent Haber: Türk tarihine yön veren en önemli olay veya olaylar size göre nelerdir?

Ahmet Özer: Türk Tarihine yön veren birçok olay var aslında. Beni en derin etkileyen olaylardan bir tanesi Kürşat İsyanı’dır. 40 askeri ile birlikte Çin sarayını basıp Türkleri tekrar bağımsızlıklarına kavuşturmak istemiştir. Her ne kadar başarılı olamasa da Türklerin göğsünde sönmüş olan bağımsızlık ateşini tekrar harlamayı başarabilmiştir.
Beni etkileyen bir başka olay ise Gazi Mustafa Kemal’in bu millet için canını ortaya koyması olmuştur. Düşünsenize; her şeyinizi kaybetme pahasına bir milleti tekrar diriltmek, esaretten kurtarmak için canınızı ortaya atacaksınız. Mustafa Kemal’in yaptıkları inanın o dönem şartlarında imkansızdı. Ama o ve silah arkadaşları imkansızı başardılar. Yılmadılar, yorulmadılar, umutsuzluğa asla kapılmadılar. Bu Türk milletinin en büyük dönüm noktası bence.

Afyon Kent Haber: Tarihi olaylar hangi şartlara göre değişir? Bir tarihi bilginin değişmesi için neler gerekir?

Tarihi olaylarda değişikliğin olması çok nadirdir. Özellikle yazılı kaynaklar mevcutsa. Ferman, berat veya kanunname gibi yazılı eserler nettir. Önceleri yapılan arkeolojik kazılara göre ilk Osmanlı parasının Orhan Bey zamanında basıldığı biliniyormuş. Fakat yapılan kazılar neticesinde bakır bir para bulundu ve bu paranın adı Osman Bey yazıyordu. İşte o zaman tarih değişir.

Tarihi insanlara aktarırken tarihçilerin objektif olması gerekir. Biraz önce dediğim gibi yazılı kaynaklarda olaylar nettir. Ama bunları insanlara aktarırken tarihçiler işin içine kendi ideolojik görüşlerini, duygularını koyarsa o zaman sağlıklı bir tarihi bilgiye ulaşılamaz. 

Afyon Kent Haber: Tarihle edebiyat sizce birbirinden ayrılamaz iki unsur mudur? 

Ahmet Özer: Kesinlikle evet. Tarih ve edebiyat iki kardeş gibi iç içeler. Tarihin yazılı, sözlü, sözsüz kaynakları mevcut. Biz bunlara ulaşmak için edebiyattan yararlanırız. Ayrıca Türklerin ilk yazılı kaynakları Orhun Kitabelerini incelerken edebiyat bize yardım eder. Eski yazıları incelerken paleografya ile birlikte edebiyattan yararlanırız. Örneğin Kurtuluş Savaşı’nı anlatan birçok edebi eser var. Bunlar tarihle iç içe.

Afyon Kent Haber: Tarihimizi tüm gerçekliğiyle öğrenmeleri için öğrencilerinize ve gençlere neler tavsiye edersiniz? Hangi kitapları okumalılar? Hangi belgeselleri seyretmeliler?

Ahmet Özer: Eğer tarihi tüm gerçekliliği ile öğrenilmesini isterlerse tarafsız yazarlara yönelmelerini tavsiye ederim. Bu konuda araştırma yapmaları gerekir. Ama ben buradan kendilerine bir iki ipucu verebilirim. Bahattin Ögel, İbrahim Kafesoğlu, Ahmet Taşağıl, Yusuf Halaçoğlu, İlber Ortaylı, Halil İnancık gibi tarihçilerin kitaplarını her zaman tavsiye etmişimdir. 

Afyon Kent Haber: Mustafa Kemal Atatürk’ün ileri görüşlülüğü hakkında neler söylemek istersiniz?

Ahmet Özer: Mustafa Kemal Atatürk bence hem Türk hem de dünya tarihi açısından çok kıymetli bir şahsiyet. Böyle bir değere sahip olduğumuz için kendimizi şanslı saymalıyız. Gazi Ata’nın birçok kişisel özelliği mevcut ama en kıymetlisi olayları önceden görebilmesi, ileri görüşlü olması. Mesela Mustafa Kemal I. Dünya Savaşına Osmanlı’nın girmemesi gerektiğini, şayet girerse bu savaşta başarılı olamayacağını dile getirdi. Nitekim öyle de oldu. İtilaf Devletleri Osmanlı’yı işgal ettiğinde de Boğaz’da gemileri gördü ve Geldikleri gibi giderler dedi yaverine. İşgalci güçlerin Anadolu’da tutunamayacağını biliyordu. Mustafa Kemal’in II. Dünya Savaşı’nın çıkacağına dair manevi kızı Afet İnan’a aldırdığı notlar da var. O notlarda Türkiye’nin savaşın dışında kalması gerektiğini, aksi takdirde çok büyük kayıplar verebileceğimizi yazdırmış. Vefatından önce SSCB’nin dağılacağını ve SSCB içerisinde yaşayan Türk devletleri ile yakınlık kurmak için hazırlık yapılmasını öğütlemiştir. Atatürk çok keskin bir siyasi zekadır. Gençliğe Hitabesinde bile bugüne ait izler bulmamak mümkün değil?

Afyon Kent Haber: Ege Bölgesi’ndeki Efeler tarihimize nasıl yön vermiştir? Efeleri tarihimizin bir parçası olarak nasıl tanımlarsınız?

Ahmet Özer: Kurtuluş Savaşı başlamadan önce işgalci güçlere ilk etapta bölgesel faaliyet gösteren Efeler karşılık vermiştir. Kuvayımilliye olarak tabir ettiğimiz bu milis güçler düşmanı tam anlamıyla durduramamışlarsa da yavaşlatmış ve TBMM’ye zaman kazandırmıştır. Bu yüzden özellikle Kurtuluş Savaşında gösterdikleri yararlılık göz ardı edilemez. Yüreği vatan aşkıyla çarpan Efeler Türk tarihinin güzide parçalarıdır.




Ahmet Özer Afyon Röportaj Röportaj haberi Afyon özel haber Afyon haber Türk tarihi