Cihan Tuna Arslan gerçekte kimdir?

TAKİP ET

Cihan Tuna Arslan kimdir? İşte röportaj..

Öncelikle sizi tanıyarak başlayalım, Cihan Tuna Arslan gerçekte kimdir?
Sıra dışı hayalleri olan sıradan bir insan diyelim

Çocukluğunuz nerede geçti?
İstanbul’un kenar mahallesi olan Gültepe’de büyüdüm. Lise zamanımda ailemin işinden dolayı Kurtköy’e taşındık.

Okulla aranız nasıldı?
Derslerim hep iyiydi ancak okulu hiç sevmezdim. Antipatik ve kendini beğenmiş küstah hocalar yüzünden eğitim sistemine karşı ciddi önyargılarım var. Halen sevmem, ne öğretmenleri, ne öğrettiklerini.

Hangi okullarda okudunuz?
Lütfi Banat İlköğretim sonrası Şişli Endüstri Meslek lisesinde. Daha sonra 2’si yurtdışında olmak üzere 4 üniversiteye kaydolup yarım yarım hepsinin tadına baktım.

Üniversitedeyken hedefleriniz nelerdi, gelecek planlarınız, hayalleriniz?
İnsanlara yardımcı olabileceğim yüzlerce proje geliştirmek istedim, ancak hiçbiri için gerekli desteği bulamadım. Daha sonra o projelerin hep başkaları tarafından hayata geçirildiğini gördükçe sevindim. Çünkü ben yapamasam da birileri bunu yaptı ve insanlığa katkı sağladı.

Şuan olmak istediğiniz yerde misiniz?
Bugün için konuşuyorsak, bugün için hayal ettiğim yerdeyim, ancak yarın için hayalini kurduğum yere henüz ulaşamadım.

Yaptığınız işle hayatınızda neler değişti? Aileniz ve arkadaşlarınızın genç yaşta elde ettiğiniz başarınız karşısındaki tepkileri ne oldu?

Sadece boş boş baktılar. Ne ailem, ne akrabalarım tebrik bile etmediler. İzlemeyi tercih ettiler. Trene bakar gibi diyelim.

Nasıl birisinizdir sizce soğuk, disiplinli ya da samimi, hoşgörülü… Siz nasıl tanımlarsınız kendinizi?

13 yaşımdan beri iş hayatımdayım, Son 8 senemi de dahil edecek olursak hep büyük firmalarda büyük işlerde çalıştım. Ancak şunu fark ettim ki çalıştığımız yer neresi olursa olsun, içinde insan faktörü olan her iş sizi yoracaktır. Eğer bu etkiyi en aza indirmek istiyorsak, hoşgörüsüz olmak zorundayız. Soğuk olduğum söylenemez, buna sadece tecrübelerden doğan yerinde ve gerekli mesafe diyebiliriz.

Sürekli farklı bir ülkedesiniz, Gezmeyi çok seviyorsunuz? Kaç ülke gördünüz?

Ben insanların dünyaya geliş amaçlarının günde 8 saat çalışıp sonra ölmek olduğuna inanmıyorum. Dünya çok güzel bir yer, görmeli tanımalı ve anlamalıyız. Toplamda 47 ülke gördüm, hiçbiri bir diğerine benzemeyen insanlarla dopdoluydu. Amacım 100 ülke görmek ve kültürlerini anlamak.

Bu kadar çok gezmeniz toplumda nasıl bir algı oluşturuyor? İnsanlar da sizin gibi gezmek istiyorlar mı?

Yurtdışında tanıştığım insanlar 47 ülke gezdiğimi duyunca yüzlerinde bir mutluluk ve heyecan beliriyor, beni daha yakından tanımak istediklerini söylüyorlar.

Peki ya Türkiye’de?

Orası biraz karışık. Sırf gezdiğim için hakaret eden, iftira atan, paylaşımlarımın altına küfürlü yorum yapanlar var. En son bir tanesi Facebook paylaşımlarından birinin altına “130 ülkeyi kadınlarla geziyorsun sahtekâr dolandırıcı” yazmış. Ben 130 ülke gezmedim, kaldı ki her yere tek başıma gidiyorum, kadınlarla veya erkeklerle değil. Türk insanının genel algısı bir şeyi kendisi yapamıyorsa, yapan diğer kişiyi karalamak yönünde oluyor.

Çok yönlü birisiniz gezip görmeyi seviyorsunuz, kişisel gelişim eğitimleri veriyorsunuz bir de kitabınız var, yazarlık durumu da söz konusu