Asgari Ücrete Kritik Zam Beklentisi: Açlık Sınırı Kırmızı Çizgi
Afyon Kent Haber – Türkiye'de milyonlarca çalışanı doğrudan ilgilendiren asgari ücret konusunda temmuz ayına girilirken kritik gelişmeler yaşanıyor. Memur ve emekliler için enflasyon farkı zammı kesinleşirken, işçilerin asgari ücret beklentileri de netleşmeye başladı. Türk-İş'in açıkladığı güncel açlık sınırı verileri, mevcut asgari ücretin yetersizliğini bir kez daha gözler önüne sererken, işçiler en az 4.011 TL ara zam talep ediyor. Gözler şimdi, hükümetin bu talebe vereceği yanıtta.
Türk-İş'in son araştırmasına göre dört kişilik bir ailenin açlık sınırı 26.115 TL'ye yükseldi. Bu durum, net asgari ücret olan 22.104 TL'nin açlık sınırının altında kalması sebebiyle ara zam beklentilerini artırdı. İşçiler, enflasyon karşısında eriyen alım güçlerinin telafisi için en az 26.115 TL'lik bir asgari ücret talep ederken, hükümetin bu konudaki sessizliği sürüyor.
Türkiye'nin ekonomik gündeminde ilk sıralara yerleşen "asgari ücrete ara zam yapılacak mı?" sorusu, temmuz ayına günler kala daha da önem kazandı. Türkiye İşçi Sendikaları Konfederasyonu (Türk-İş), son açıkladığı verilerle mevcut asgari ücretin kabul edilemez seviyelerde olduğunu vurguladı. Özellikle artan yaşam maliyetleri ve yüksek enflasyon karşısında işçilerin alım gücündeki erime, 2025'in ikinci yarısı için asgari ücrete en az 4.011 TL'lik bir zam beklentisini güçlü hale getirdi.
Açlık ve Yoksulluk Sınırlarında Endişe Verici Artış
Türk-İş'in Haziran ayına ilişkin açlık ve yoksulluk sınırı araştırması, Türkiye'deki ekonomik tablonun ciddiyetini bir kez daha ortaya koydu:
Dört kişilik bir ailenin sağlıklı, yeterli ve dengeli beslenebilmesi için gereken aylık gıda harcaması (açlık sınırı): 26.115 TL
Barınma, giyim, ulaşım, eğitim, sağlık gibi zorunlu diğer harcamalarla birlikte toplam yaşam maliyeti (yoksulluk sınırı): 85.065 TL
Bekar bir çalışanın aylık yaşama maliyeti: 33.586 TL
Bu çarpıcı rakamlar, mevcut net asgari ücret olan 22.104 TL'nin, dört kişilik bir ailenin sadece gıda ihtiyacını dahi karşılamaktan çok uzak olduğunu ve açlık sınırının dahi oldukça altında kaldığını net bir şekilde gösteriyor. Türk-İş Başkanı Ergün Atalay'ın daha önce yaptığı "Açlık sınırı bizim kırmızı çizgimizdir" açıklaması, bu verilerle birlikte daha da anlam kazanırken, işçiler için asgari ücretin en az 26.115 TL'ye çıkarılması gerektiği vurgulanıyor.
Mevcut Asgari Ücretin Satın Alma Gücü Hızla Eridi
Ocak 2025'te asgari ücrete yapılan %49'luk zammın ardından net tutar 22.104 TL'ye yükselmişti. Ancak yılın ilk yarısında yaşanan yüksek enflasyon ve artan yaşam maliyetleri, bu zammın getirdiği rahatlamayı kısa sürede ortadan kaldırdı. Gıda, kira, ulaşım gibi temel harcama kalemlerindeki fahiş artışlar, asgari ücretli çalışanların geçim sıkıntısını derinleştirdi.Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından açıklanan son verilerle birlikte altı aylık enflasyon farkı %20'ye yaklaşırken, memur ve emekliler için zam oranları belirlenmeye başladı. Ancak asgari ücret, memur ve emekliler gibi otomatik bir zam mekanizmasına tabi değil. Bu nedenle, milyonlarca işçi, hükümetin yeni bir ara zam kararı almasını umutla bekliyor.
Hükümetin Asgari Ücret Kararı Bekleniyor
Hükümet kanadından yapılan son açıklamalarda, temmuz ayında asgari ücrete ara zam yapılmasına yönelik somut bir sinyal verilmedi. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan, daha önceki açıklamalarında "Şu an gündemimizde yok" diyerek beklentileri frenlemeye çalışmıştı. Ancak, Türk-İş'in artan kamuoyu baskısı ve işçilerin alım gücündeki dramatik erime karşısında hükümetin bu konuyu yeniden değerlendirebileceği kulislerde konuşuluyor. İşçi sendikaları ve konfederasyonlar, asgari ücretin en kısa sürede güncellenmesi yönünde çağrılarını sürdürüyor.
İşçilerin Talebi Net: 26.115 TL Altı Kabul Edilemez
Asgari ücretin açlık sınırının altında kalması, hem ekonomik dengeler hem de toplumsal adalet açısından ciddi endişeleri beraberinde getiriyor. İşçilerin beklentisi oldukça net: 4.011 TL'lik bir ara zamla asgari ücretin en az 26.115 TL seviyesine yükseltilmesi. Bu düzenleme, sadece hayat pahalılığına karşı bir dengeleme unsuru olmakla kalmayacak, aynı zamanda sosyal adalet ve insanca yaşam hakkının temini açısından da kritik bir adım olarak değerlendiriliyor. Yaklaşan temmuz ayı, asgari ücretli milyonlarca çalışanın kaderini belirleyecek önemli kararların alınacağı bir döneme işaret ediyor.
Afyon Kent Haber / Mustafa Şengül