Yasin Şen Yazdı: Selahattin İkiz Abiyle Bolu'da Bir Gün

TAKİP ET

Eğitimci-Yazar Dr. Yasin Şen köşesinde "Selahattin İkiz Abiyle Bolu'da Bir Gün" isimli yazısına yer verdi. İşte o yazı...

Selahattin İkiz, Bolu tarihinin ve kültürünün sevdalısı bir koleksiyoner… Kadimden beri gelen Bolu’nun kıymetli yâdigârlarını, antika eşyayı, hatları, kitapları toplayan bir antika meraklısı… Geçenlerde (14 Nisan 2022) onunla çok kıymetli birkaç saat geçirmek nasip oldu. Bu sohbetin neticesinde kendi kendime “Her şehirde en az bir Selahattin İkiz olsa keşke!” dedim.

Geçmişin hiç yaşanmamış gibi farz edildiği ve insanların büyüklerinden intikal eden eserlerin kıymetini pek de bilemediği zamanlarda böyle insanlar sahipsiz kalmış değerleri geleceğe taşırlar. Aslında onlar bir görevlidir ve geçmişle gelecek arasında birer köprüdür bizler için... Asırlardan beri, kitaplarda, ev eşyasında, mekânda biriken hatıraları biz biraz da onlar sayesinde duyarız.

Selahattin abi de bunlardan birisidir. Necati Yaman abimle buluşup arabayı tamirciye bıraktıktan sonra o gün Selahattin Abi’nin yanına geçtik. Bir müddet Paşaköy Konağı’nda sohbet ettikten sonra muhabbet Selahattin Abi’nin evindeki atölyesinin üstündeki yerde devam etti. Burada duvarları süsleyen hat levhaları, Bolu’yla ilgili bir kitaplık ve zengin denebilecek bir kütüphane, gazoz kapakları, eski ev eşyası, ibrikler vardı.

Buradaki kitaplar ve eşya kadar kıymetli olan bir şey de Selahattin abinin sohbetiydi. Eski eşyayla uğraşırken yaşamış olduğu şeylerden güzel bir hatıra kitabı olur doğrusu. Dolayısıyla hatıralarını yazsa ne iyi olurdu Selahattin abi!

Necati abi muhabbet sırasında Selahattin abiye bu işe nasıl başladığını sordu bir ara. Ben de elimdeki kitabı bırakıp bu sorunun cevabına odaklandım. Selahattin abi, çok küçük yaşlarda evin çatı katında bir ahşap bavul buluyor. Bunu açtığı vakit içerisinden bazı Osmanlıca belgeler ve pul gibi tarihî değeri de olan eşya çıkıyor. Tabii bunları saklıyor. Askere gidiyor Selahattin abi. Askerden döndüğü vakit bunların büyük kısmının ortadan kaldırıldığını görüyor. Çok üzülüyor. Bu hadise onun kıymetli eşyayı toplaması için bir başlangıç teşkil ediyor artık.

Onun evin tavan arasında bulduğu kıymetli yâdigâr arasında bir de aileyle ilgili değerli bir belge vardı. Bu belgeyi Selahattin abi bize gösterdi. Buradan anlaşıldığı kadarıyla kendisi Kethüdazâde Ömer Efendi’nin neslinden geliyor. Tabii Kethüdâzede Ömer Efendi kim, şimdilik bilmiyoruz. Fakat ailenin geçmişini beş altı göbek öteye götüren bu belge oldukça kıymetli.

Selahattin abi gerçek anlamda Bolu sevdalısı. Bu işi de muhabbetle yaptığı her hâlinden ve her sözünden belli. Bize gösterdiği koleksiyonları doğrusu çok güzel şeylerdi. Bu anlattığımız elindeki eşyayı bir meta olarak görmeyen bir koleksiyoncunun hikâyesi…

Selahattin abi, Bolu ve ilçelerinde yıkılan eski evlere giden yıkım ekiplerine katılarak buralardaki kıymetli eşyayı uzun zaman boyunca toplamış, toplamaya da devam ediyor. “Altının kıymetini sarraf bilir!” dendiği gibi bu eşyanın, geçmişten izler taşıyan şeylerin, bir ailenin hatıralarının üzerine sindiği bu kadar yâdigârın kıymetini de yine mazinin zabtını tutan Selahattin abi gibi kimseler bilir.

Bu buluşmaya sebep aslında arabadaki ufak bir arıza ve bu vesileyle Selahattin Abi’nin benim için ayırdığı Bolu’yla ilgili bazı kaynakları almayı istememdi. Fakat Bolu’ya gelmem için görünürdeki bu sebepler çok daha kıymetli bir nedenin örtüsüymüş. Bu vesileyle Selahattin abinin çok değerli koleksiyonlarının en azından bir kısmını görme, buradaki tarihî ve kültürel dokuyu teneffüs etme imkânım oldu. Bu vesileyle yazının başında söylediğimi bir de yazının sonunda söylemek istiyorum:

“Her şehirde en az bir Selahattin İkiz olsa keşke!”

selahattin ikiz selahattin ikiz bolu Selahattin abi Yasin Şen Bolu Haber Bolu