Yasin Şen: Sözlü kültür üzerine!

TAKİP ET

Eğitimci-Yazar Yasin Şen köşesinde Sözlü Kültür Üzerine isimli yazısına yer verdi. İşte o yazı!

Sözlü kültürümüz hızla millet hafızasının kuytularına çekiliyor. Her geçen gün; nesilden nesle, dilden dile aktarılan sözlü edebiyat ürünlerimizin bir kısmını daha kaybetmekteyiz.Durup üzülmek, hiçbir şey yapmamak veya bunları umursamamak bir şeyi değiştirmeyecek. Zaman hükmünü icra edecek. 

Bugün sosyal ve beşeri münasebetler için inanılmaz imkânlar sunan teknoloji, getirdiği olağanüstü kolaylıklarla beraber ne yazık ki irfanî ve sözlü birikimin sona ermesini de yanında getirmektedir. Pek tabii ki, bunun önüne geçmek mümkün değil. Ancak yaşadığımız kültüre ait sözlü ürünleri kaydedip derleyerek buna karşı gelebiliriz. 

Peki, sözlü edebiyat ürünlerinin derlenmesi bize ne kazandıracak? Öncelikle bizi köksüzlük belasınan kurtaracak en büyük imkân yazılı ve sözlü edebiyatımızdır. Doğup büyüdüğümüz topraklara, aziz vatanımıza bizi ait kılan şeylerin başında bu aziz milletin tarih boyunca gönül ve zihin dünyamızı besleyen, bir kaynak suyu gibi bizi besleyen kültürel verimleri olmuştur. Dağına, yamacınai suyuna, kuşuna, börtü böceğine, ahırdaki hayvanına, kedisine köpeğine, camisine çeşmesine şiir, türkü ve mani söyleyen bir millet sahip olduğu değerleri söz ile korumuş demektir. Bunları bilmecelerine, masallarına, tekerlemelerine konu edinen millet tarihî ve kültürel değerlerini âbideleştirmiş demektir. Osmanlı sınırları dâhilinde olduğu hâlde bugün sınırlarımız dışında kalan bir memleketin türkülerini dinleriz bazen. Rumeli, Kerkük türküleri gibi… Hissettiğimiz şey bir vahdet değil de nedir? Bunu sağlayan bir türküdür. Sesin ve sözün gücü elinde korunan tarihimizdir. Unutmamak gerekir ki, kültürümüzü, tarihimizi ve önemlisi de şahsiyetimizi koruyan şeylerin başında ses ve söz gelir. Zamana en çok onlar direnir.
 

Yasin Şen yazdı: Delilik ve Velilik arasında!