Türkiye en fazla likidite desteği sağlayan ülke oldu

TAKİP ET

IMF Mali İzleme Raporu'na göre, salgın sürecinde Türkiye, G20'nin artan ekonomileri arasında GSYH'sine oranla en çok likidite desteği gerçekleştiren ülke oldu.

Çin'de Aralık 2019'da meydana çıkarak bütün dünyaya sunulan Kovid-19, şu ana kadar 150 milyondan çok şahsa bulaşırken 3,2 milyonu aşkın bireyin de ölümüne neden oldu.

Dünya Sağlık Örgütü'nün (DSÖ) 11 Mart 2020'de "salgın” ilan ettiği yeni tip koronavirüs (Kovid-19), 100 senedeen uzun süredir görülen en kötü sağlık krizine yol açtı ve küreselleşen ekonominin temellerini aynısı görülmemiş şekilde sarstı.

Sınırlar kapatıldı, küreselleşmede kırılma yaşandı

Kovid-19'un salgın ilan edilmesinden bu yana geçtiğimiz 14 ayda küresel çapta ekonomik etkinlik ve ticarette büyük sıkıntılar yaşanırken, milyonlarca birey işini kaybetti.

Salgın, ilerlemiş ülkelerin sağlık sistemleri üzerinden ekonomilerini zorlarken, düşük gelirli ülkelerdeki sahip olunan problemleri da derinleştirdi. Uluslararası dayanışmanın sağlanması gereken bir dönemde ülkeler sınırlarını kapattı, uluslararası tedarik zincirlerinde ve küreselleşme kırılma yaşadı.

Gelişmiş ekonomiler Kovid-19 salgınının yaseneımını denetim altına almaya çalışırken, gelişmekte olan ülkeler de insan hayatı, toplumsal bütünlük ve ekonomilerine yönelik daha evvelce görülmemiş bir tehditle karşı karşıya kaldı.

Dünyanın dört bir yanısıra etkili olan salgın namacıylaiyle hükümetler, virüsün yasenemasını önlemek hedefiyle karantina önlemleri yapmak mecburiyetinde kaldı ve ekonomik hayatta kısıtlamalara gitti.

Türkiye'nin salgınla etkin mücadelesi ilgi çekti

Türkiye salgını denetim altına alabilmek amacıyla kapanma önlemleri yapmak mecburiyetinde kalırken, salgının ekonomik etkisini azaltmak amacıyla destek ve teşvikler kapsamında kredi ve borçların tekrar yapılandırılması, pazara likidite desteği ve düşük faizli kredi olanakları gibi destek yöntemlerini kullandı.

Uluslararası Para Fonu'nun (IMF), Mali İzleme Raporu'nun Nisan 2021 sayısına göre, salgın sürecinde vatandaşlarına en çok destek veren ülkeler listelenmesinde Türkiye, likidite destekleriyle benzer ülkeler arasında en üst sırada yer aldı. Türkiye'nin içersinde olduğu G20 artan pazarlar katagorisinde Türkiye'den sonra Brezilya, Hindistan ve Güney Afrika Cumhuriyeti geldi. 

IMF raporunda salgın boyunca milli gelirin yüzde 9,4'ü seviyesinda likit destek sağladığı belirti edilen Türkiye, aynı kategoride değerlendirildiği Çin, Brezilya, Hindistan, Güney Afrika gibi ülkeleri geride bıraktı. Türkiye'ye en çok yaklaşabilen ülke yüzde 6,2 ile Brezilya oldu. Rusya ve Çin ise bu alanda yüzde 1,5 ve yüzde 1,3 ile sıralandı.

Türkiye'de ilaveten, Kredi Garanti Fonu kapsamında sağlanan kredilerin milli gelire seviyesi yüzde 6,4'ü buldu.

"Türkiye’nin çok çok mali manevra kısmı var”

Merkezi Londra'da tespit edilen Bluebay Varlık Yönetimi Gelişen Piyasalar Kıdemli Stratejisti Timothy Ash, Türkiye'nin G-20 ülkeleri içersinde salgın sürecinde verdiği mali destekle ilk sırada yer almasına dair, "Bu Türkiye'nin mali borcunun Gayri Safi Yurtiçi Hasılasına (GSYH) oranla düşük olması namacıylaiyle Kovid-19 desteklerinde çok çok mali manevra kısmına sahip olduğunun altını çizmektedir." değerlendirmesinde bulundu.

Uluslararası finans pazarlarında yakından bilinen yatırımcı, pazar uzmanı ve Singapur odaklı finans şirketi Beeland Interests'in Yöneticisi Amerikalı Jim Rogers ise, "ABD, Japonya ve İngiltere'nin yaptığı gibi Türkiye vatandaşlarını felaketten (salgının oluşturduğu ekonomik koşullardan) güvenliğini sağlamak amacıyla çok çok şey yaptı. Türkiye (mali desteklerde) fazlası ülkeden çok daha fazlasınu yaptı." ifadelerini kullandı.
Türkiye'nin salgının ekonomik tesirlerini azaltmak hedefiyle mali destek sağlarken mali disiplini de koruduğuna atıfta tespit edilen Rogers, ilerlemiş ekonomilerin kamu borcuna oranla yüksek borçluluk civarlarına dair, "Örneğin, Japonya, ABD ve İngiltere'de verdiği desteklere dair ciddi şüphelerim var. ABD'de gençler ileride devasa borç yüküyle karşılaşacaklar. Benim çocuklarım hayatlarının geri kkısmında çok büyük problemlerle karşılaşacaklar." değerlendirmesini yaptı.

Sağlanan likidite destekleri

IMF'nin raporuna göre , Türkiye'nin sağladığı likidite destekleri, öz sermeye takviyesi, krediler, varlık alımı ya da borç üstlenimi, garantiler ve borç ertelemesi gibi yarı mali nitelikteki işlemleri kapsadı. Bu kapsamda, Türkiye Varlık Fonu (TVF), Kovid-19’dan büyülenen firmalara sermaye desteği sayesinde görevlendirildi.
Ziraat Bankası, Halkbank ve Vakıfbank, nakit akışları salgından olumsuz büyülenen firmaların anapara ve faiz ödemelerini en az 3 ay erteledi ve tekrar finansman sağladı.

Salgın boyunca kamu bankaları öncülüğünde, kredi kartı kredileri amacıyla geri ödeme sürelerinin uzatılması, düşük gelirli haneler amacıyla düşük faizli kredi paketleri, esnafların nisan, mayıs ve haziran geri ödemelerinin cezasız ertelenmesi, esnaflar amacıyla yeni düşük faizli krediler ve daha uzun geri ödeme süreli kredi kartları sağlanması, istihdamını koruyan firmalara kredi paketleri sunulması gibi olanaklar getirildi.

Kamu bankaları ilaveten geçtiğimiz sene 1 Haziran'da konut alımları ve tüketici harcamaları amacıyla yeni bireysel kredi kampanyaları başlattı. Çiftçilerin vadesi dolacak kredileri de 6 ay ertelendi.

Öte yandan, Ekonomik İstikrar Kalkanı destek paketi kapsamında, Kredi Garanti Fonu (KGF) kefalet limitiyle kullandırılan krediler amacıyla Hazine desteği 25 milyar liradan 50 milyar liraya yükseltildi.

Hazinenin borcu

Hazine ve Maliye Bakanlığı bilgilerine göre, Türkiye'nin 31 Aralık 2020 itibarıyla brüt dış borç stoku 450 milyar dolar oldu. Stokun milli gelire seviyesi yüzde 62,8 olarak hesaplandı.

Türkiye'nin net dış borç stoku da aynı dönemde 268,9 milyar dolar olarak belirlendi. Stokun milli gelire seviyesi yüzde 37,5 olarak kayıtlara geçti

Hazine garantili dış borç stoku ise 14,8 milyar dolar oldu. Kamu net borç stoku bu dönemde 967,6 milyar lira olarak gerçekleşti. Stokun milli gelire seviyesi yüzde 19,2 olarak belirlendi.

AB tanımlı genel idare borç stoku, 1 trilyon 994,4 milyar lira, bu rakamın milli gelire seviyesi ise yüzde 39,5 olarak hesaplandı