TIBBİ VE ITRİ BİTKİLER ÇALIŞTAYININ İKİNCİSİ DÜZENLENDİ

TAKİP ET

Orman ve Su İşleri Bakanlığı Orman Genel Müdürlüğü tarafından, Afyon Kocatepe Üniversitesi'nin (AKÜ) katkılarıyla düzenlenen 'II. Tıbbi ve Itri Bitkiler Çalıştayı', 12-13 Mart 2015 tarihlerinde Korel Termal Otel'de gerçekleştirildi.

Orman ve Su İşleri Bakanlığı Orman Genel Müdürlüğü tarafından, Afyon Kocatepe Üniversitesi’nin (AKÜ) katkılarıyla düzenlenen “II. Tıbbi ve Itri Bitkiler Çalıştayı”, 12-13 Mart 2015 tarihlerinde Korel Termal Otel’de gerçekleştirildi.

2 gün devam eden çalıştaya başta Orman ve Su İşleri Bakanımız Sayın Prof. Dr. Veysel Eroğlu olmak üzere, Afyonkarahisar Valisi Hakan Yusuf Güner, Afyonkarahisar Belediye Başkanı Burhanettin Çoban, AKÜ Rektörü Prof. Dr. Mustafa Solak, Orman Genel Müdürü İsmail Üzmez, Orman ve Su İşleri Bakanlığı ile Sağlık Bakanlığı’nın bürokratları, çok sayıda bilim insanı ve sektör temsilcisi katıldı.

Orman ve Su İşleri Bakanlığı tarafından hazırlanan Tıbbı ve Aromatik Bitkiler konulu sinevizyon gösteriminin ardından başlayan çalıştayın açış konuşmalarından ilkini Orman Genel Müdürü İsmail Üzmez yaptı. Üzmez, tabiata dönüşün bir slogan haline geldiği günümüz dünyasında tıbbi ve aromatik bitkilerin Türkiye’de önemli bir yer tuttuğunu belirtti. Kültürü alınmış birçok bitki ve hayvanın doğal dağılımının Anadolu’da yer aldığını ifade eden Üzmez, “Bu bakımdan Türkiye, dünyadaki sekiz büyük gen merkezinden biri olarak bilinmektedir. Avrupa kıtasında yetişen 12 bin bitki türünden 11 bin 500’ü Türkiye’de doğal olarak bulunmaktadır, bunların 3 bin 650 tanesinin ise endemik bitki olduğu bilinmektedir” dedi.

Dünyadaki tüm kekiğin yarısı Türkiye’den

Ormanların tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’de de önemli bir yeri olduğunu ve birçok ekonomik değeri olan ürünü barındırdığını dile getiren Üzmez, Türkiye’nin, defneyaprağı ihracatında bir numaralı ülke konumunda olduğunu, kekik üretiminde ise dünya talebinin yarısından fazlasını karşıladığını ifade etti. Üzmez, “Adaçayı, biberiye, mantar, çiçek soğanları önemli ihraç ürünleri arasında yer almaktadır. Çam fıstığı, keçiboynuzu, kestane gibi meyveli ürünlerde de ihracatta önemli artışlar görülmektedir” dedi. Üzmez tıbbi ve aromatik bitkilerin ham olarak ihraç edildiğini vurgulayarak, “Maalesef bu ihracatların tamamı ham olarak yapılmakta ve ileri teknoloji olmadığından dolayı istenen gelir seviyesine ulaşamamaktayız” diye konuştu. Üzmez, “Ormanlar günümüzde sadece odun hammaddesi üretilen yerler değil; zengin biyoçeşitliliğimiz, sağlığımız, mutluluğumuz ve hatta hayat kaynağımızdır. Ancak bu zenginliğin yeterince farkında mıyız ve bu zenginlikten yeterince faydalanabiliyor muyuz? İşte bu toplantı bu gaye ile yapılmaktadır. Bu hedeflerin gerçekleştirilmesi için üreticiden tedarikçiye, ihracatçıya, araştırmalara ve üniversitelere çok büyük görevler düşmektedir” ifadelerini kullandı.

Daha sonra söz alan AKÜ Rektörü Prof. Dr. Mustafa Solak ise dünyada tıbbi ve aromatik bitkilere olan talebin her geçen gün arttığını ve bu pazarda Türkiye’nin de önemli bir yerde olduğunu söyledi. Solak, tıbbi ve aromatik bitkilerin hastalıkları önlemek, sağlığı sürdürmek veya hastalıkları iyileştirmek için ilaç olarak kullanılan bitkiler olarak tanımlandığını belirterek, şunları söyledi:

“Tıbbi bitkilerin tanımını tam olarak yapmak mümkün olmadığından; tıbbi ve aromatik bitkiler terimi genellikle birlikte kullanılmaktadır. Tıbbi ve Aromatik bitkiler, hastalıkları önlemek, sağlığı sürdürmek veya hastalıkları iyileştirmek için ilaç olarak kullanılan bitkiler olarak tanımlanmaktadır. Tıbbi Bitkiler, ilaç, kozmetik ve boya gibi alanlarda, aromatik bitkiler ise gıda, güzel koku ve tat verme gibi alanlarda kullanılmaktadır. Günümüzde dünya pazarlarında Tıbbi ve Aromatik Bitkilere olan talep her geçen gün giderek artmaktadır. Çoğunluğu Tropik Bölgelerde olmak üzere, Dünyada yaklaşık 425 bin çiçekli bitkinin olduğu tahmin edilmektedir.”

2 bin tıbbi bitkinin ticareti yapılıyor

Solak konuşmasında Dünya Sağlık Örgütü verilerine göre dünyada Tıbbi ve Aromatik Bitki sayısının yaklaşık 20 bin dolayında olduğunu belirterek, “Bunlardan 4 bin drog yaygın olarak kullanılmaktadır. Halen dünyada 2 bin, Batı Avrupa da ise 500 kadar tıbbi bitkinin ticareti yapılmaktadır” dedi. Solak, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Türkiye florasına baktığımızda, ekolojik olarak 7 farklı coğrafik bölgede 12 bin bitki türü bulunduğu, 4 bininin endemik olduğu, bin 700 tanesinin tıbbi özellik gösterdiği, 500 tanesinin ise tıbbi ve aromatik özelliğinin iyi bilindiği, dünya üzerindeki tıbbi bitkilerin yaklaşık yüzde 6’sının ülkemizde bulunduğu kaynaklarda yer almaktadır. Son yıllarda bitkisel drog ticaret hacminin yıllık 18-20 milyar dolar civarında olduğu, FAO’nun 2011 yılı verilerine göre; Dünyada tıbbi ve aromatik bitki ithalatının 4 milyon 326 bin 542 ton ve 11 milyar 767 milyon 140 bin dolar düzeyinde, ihracatının ise 4 milyar 29 bin 743 ton ve 11 milyar 936 bin 652 dolar düzeyinde gerçekleştiği görülmektedir. 2011 Yılı FAO verilerine göre; Türkiye 13 bin 106 ton ithalat yaparak 43 milyon 341 bin dolar ödemiş, yine 59 bin 978 ton ürün ihraç ederek 177 milyon 888 bin dolar gelir elde edilmiştir. Aynı yıl İthalatçı ülkeler içinde ilk 5 sırayı ABD, Endonezya Almanya, Japonya ve Fransa alırken Türkiye yüzde 0,3 oranla 39. sırada; İhracatçı ülkeler içinde ise ilk 5 sırayı Çin Hindistan, ABD, İspanya ve Almanya yer alırken¸ Türkiye yüzde 1,4 oranla 18. sırada yer almıştır. 2014 yılı TÜİK verilerine göre ise, yine Türkiye 19 bin 422 ton ithalat yaparak 30 milyon dolar ödenmiş, aynı yıl 48 bin 79 ton ihracat yapılarak 160 milyon dolar gelir elde edilmiştir.”

Türkiye’den 100 ülkeye ihracat var

 20’ye yakın ilde organik olarak tıbbi ve aromatik bitki türlerinin üretildiğini dile getiren Solak, “Bunlar kırmızıbiber, sarımsak, kimyon, keçi boynuzu, kekik, gül, anason, rezene, şerbetçiotu, lavanta, oğulotu (melissa),  buy (çemen otu), çörek otu, ada çayı ve kişniştir” dedi. Solak, Türkiye’nin 100 ülkeye ihracat yaptığını kaydederek şöyle devam etti:

“Türkiye, yaklaşık 100 ülkeye Tıbbi ve Aromatik bitki ihracatı gerçekleştirmektedir. Bu ülkelerin başında ABD, Almanya, Hollanda, Kanada, Brezilya, Yunanistan, Fransa ve Japonya yer almaktadır. Ancak burada üzerinde durulması gereken önemli bir husus bulunmaktadır. Genel olarak Tıbbi ve Aromatik Bitkiler ham olarak ihraç edilmekte ve düşük katma değer yaratılmaktadır. Temizleme, ayıklama, sınıflandırma, toptan veya perakende paketleme işlemleri dahi sınırlı sayıda baharat ve bitki çayı üretiminde uygulanmaktadır. Türkiye’nin bu alandaki önemi; gelişmiş ülkelerdeki yerleşmiş bitkisel ilaç, bitki kimyasalları, gıda ve katkı maddeleri, kozmetik ve parfümeri sanayilerinin girdisini oluşturan ve pek çok bitkisel ürün veren bitkilerin ülkemiz Florasında bulunmasından kaynaklanmaktadır. Dolayısıyla bu bitkiler çoğunlukla doğadan toplanarak pazarlanmaktadır.”

Tıbbi ve Aromatik Bitkilerde üretimi arttırmak ve istenen kalitede ürünü elde edebilmek için uygulanması gereken bazı koşullar bulunduğunu söyleyen Solak, şöyle dedi:

“Bunlar doğadan toplamaların sürdürülebilirlik ilkesine dayalı floraya zarar vermeden yapılması, bitki toplayıcıların eğitilmesi, talebi fazla olan bitkilerin kültüre alınması, yetiştirme tekniklerinin her bitkiye ve ekolojik koşullara göre saptanması, yurt dışında geliştirilmiş ve ülkemiz ekolojik koşullarına adapte olabilecek çeşitlerin getirtilerek ülkemiz iklim koşullarında denenmesi, bu bitki grubunun en önemli sorunlardan biri olan tohumluk temini için kurumsal alt yapının oluşturulması, tür geliştirmeye yönelik ıslah çalışmalarının desteklenmesi, hasat sonrası işlemler, depolama ve nakliyede uygun şartların sağlanması gibi uygun koşullar altında yapılması şeklinde sıralanabilir. Bu koşullar yerine getirildiğinde dünya pazarının istediği kalite ve standartta ürün elde etmemek için bir neden bulunmamaktadır.”

Türkiye’de tıbbi ve aromatik bitkiler ile ilgili araştırmaların ve bilimsel çalışmaların giderek arttığını dile getiren Solak sözlerine şöyle devam etti:

“Tıbbi aromatik bitkilerin ülkemizdeki geleceğiyle ilgili olarak; iklim değişiklikleri, pazar tercihleri ve talep eğilimleri, gen kaynaklarının korunması ve biyoçeşitlilik, organik ürünler, tıbbi aromatik bitkilerin üretimi ve ticaretiyle ilgili planlamalar, tıbbi ve aromatik bitkilere dayalı sanayi, araştırıcı envanteri, işbirliği, sertifikalı tohum/fide/fidan, destek kurumu oluşturulması, çeşitli yollarla yurt dışına çıkan tıbbi ve aromatik bitkilerimizden elde edilen ürünlerin tekrar ülkemize ithal edilmesiyle milli gelirimize verilen kayıpların önlenmesi, ülkemizde sabit yağ, uçucu yağ, ekstre, aromatik su gibi ürünlerin elde edilmesi, bitkisel ilaç, kozmetik gibi katma değerli ürünlere dönüştürülmesi konularına ilişkin stratejik çalışmaların yapılarak yol haritasının belirlenmesi gerekmektedir. Bunların bir kısmı aynı zamanda bu günkü çalıştayımızın da temel konularıdır.”

TABÇAĞ grubu ile tıbbi ve ıtri bitkiler konusunda projeler üretilecek

 Orman ve Su İşleri Bakanı Prof. Dr. Veysel Eroğlu’nun talimatı ve destekleriyle birçok projeyi hayata geçirdiklerini belirten Solak, “Tıbbi ve Aromatik Bitkiler Merkezi adı altında modern bir tesis inşa edilerek 11 Aralık 2013 tarihinde hizmete açılmıştır. 45 bin metrekarelik alanda kurulan bu merkezde, tıbbi ve aromatik bitkilerin tanıtımının yanı sıra üretimi ve pazarlanmasına yönelik çalışmalar başlatılmıştır” şeklinde konuştu. Solak, AKÜ bünyesinde yürütülen çalışmalarla ilgili olarak şu bilgileri paylaştı:

“Diğer taraftan tıbbi ve aromatik bitkiler merkezinde yapılacak projelere akademik ve laboratuvar desteği vermek üzere; üniversitemiz bünyesinde ve merkez kampüsünde kurulan ‘Gıda Kontrol Uygulama ve Araştırma Merkezi’ hizmete sunulmuş, Sayın Bakanımızın destekleriyle ilimizde endemik bitki türleri içinde yer alan lavanta bitkisinin ülke ekonomisine kazandırılmasına yönelik proje çalışması sürdürülmektedir. Bu bağlamda her iki merkezde bu bitkilerin aromatik ve tıbbi özelliklerinin belirlenmesi, uçucu yağ elde edilmesi, bu yağların bileşiminin belirlenmesi, biyolojik aktivite çalışmaları ve gıda katkı maddesi olarak kullanımları hakkında çalışmalar başlatılmıştır. Bu alanda üniversitemiz bünyesinde yeni kurulan Afyon Kampüs Teknopark bünyesinde inovatif projeler gerçekleştirilecektir. Yine her iki merkezin düzenli, kolleberatif ve bir koordinasyon içinde ortak projeler yürütmek üzere, Tıbbi ve Aromatik Bitkiler Çalışma Grubu  (TABÇAG) oluşturulmuştur. TABÇAG Pilot çalışma olarak başlatılan Lavanta bitkisinin ülke ekonomisine kazandırılması projesinde üniversitemiz ve bölgemizde aktif olarak faaliyetlerini sürdürülmektedir.”

Tıbbi ve aromatik bitkilerin üretiminde çiftçilere destek

Çalıştayda konuşan Afyonkarahisar Valisi Hakan Yusuf Güner ise “Afyonkarahisar’da farkındalığı meydana getiren Tıbbi ve Itri Bitkiler Merkezi’nde yapılacak olan çalışmalar sayesinde Afyonkarahisar, tıbbi ve ıtri bitki sektöründe önemli bir yere sahip olacak ve ülkemize önemli katkılar sağlayacaktır” dedi. Güner, “Birçok alanda kullanılan tıbbi ve aromatik bitkilere, özellikle sağlık ve kozmetik alanındaki kullanımından kaynaklı talep artışı nedeniyle bu zenginliğimizin kıymetini bilmeli ve yeni projelerle bunu fırsata çevirmeliyiz. Bizler şu anda hizmete girecek olan Tıbbi ve Itri Bitkiler Merkezi’nin daha iyi tanıtılması, bunun daha iyi algılanması ve daha fonksiyonel hale gelmesi için ‘Kendi Ürününü Kendin Üret’  projesi adı altında ilimizde yetişme potansiyeline sahip olan ve tıbbi ve aromatik bitkiler arasında yer alan Kekik, Gojiberri, Adaçayı, Melisa ve benzeri ürünlerin yetiştirilmesi konusunda da çiftçilerimizi destekliyoruz” diye konuştu.

Termal sağlığın başkenti: Afyonkarahisar

Çalıştayın açılışında son olarak söz alan Orman ve Su İşleri Bakanı Prof. Dr. Veysel Eroğlu, Afyonkarahisar’ın Türkiye şehirleri arasında yükselen bir değer olduğunu ve Orman ve Su İşleri Bakanlığı olarak bu yükselişine her türlü desteği vermeye çalıştıklarını söyledi. Eroğlu, “Dünya, şehirleri ile yarışıyor. Burada Türkiye’nin sayılı fizik tedavi ve rehabilitasyon merkezi kuruldu. Onkoloji ve Hematoloji Hastanesi faaliyete geçti ve böylece Afyonkarahisar termal sağlığın başkenti oldu. Afyonkarahisar’da aynı zamanda spor turizmini çok ileri seviyeye taşıyacağız. Afyonkarahisar’da kokar çayı, akar çaya dönüştürdük. Afyonkarahisar; kent ormanı, otogarı ve İstiklal Tanıtım Merkezi ile bambaşka bir yer haline gelmiştir. Biz bakanlık olarak Türkiye’nin hemen her karış toprağını rekor sayıda fidanla buluşturduk. Sadece ağaçla alakalı değil, odun türü endüstriyel ürün yetiştirilmesi için de etkin çalışmalar sürdürmekteyiz. Aynı zamanda ülkemize gelir getirici ceviz, badem ve diğer ağaçları dikmek için desteklemelerde bulunuyoruz” dedi.

Hedef 2023 yılında 5 milyar dolarlık ihracat

Türkiye’de orman alanlarının sayısının her yıl arttığını dile getiren Eroğlu, 2002 yılından sonra hem orman alanlarının hem de odun servetinin gözle görülür olarak arttığını dile getirdi. Ormanların endemik bitki türleri için çok zengin olduğunu bunun da çok büyük ekonomik değer ifade ettiğini söyleyen Eroğlu şunları kaydetti:

“Tıbbi ve aromatik bitkilerin dünyada 107 milyar dolarlık pazarı var. Biyolojik çeşitliliği çok az olan ülkeler bizden daha fazla ihracat yapıyor. Hatta bunlardan bazılarından biz ithal olarak alıyoruz. Bu durum böyle gitmemeli. Bu nedenle 2023 yılında 5 milyar dolarlık bir ihracat hedefimiz var. Bizler büyük düşünmek zorundayız ki büyük işleri ortaya koyalım ve büyük adımlar atalım. Afyonkarahisar nasıl yolların kavşak noktası ise iklimin de kavşak noktasıdır. Bu yüzden Afyonkarahisar bizim için önemlidir. Bu anlamda tüm kurum ve kuruluşların hep bir elden çalışmaları ve bu işi sahiplenmeleri gerekmektedir. İş adamlarımıza bizler de destekte bulunacağız. Bu konuda girişimcilerimizin etkin çalışmalar ortaya koymasını istiyoruz. İlimizde lavanta üretimi günden güne artmaktadır. Bu ve bunun gibi birçok bitki türü ilimizde üretilmektedir. Bu anlamda da burada 5 ihtisas konusu üzerinde bir çalıştay yapılacaktır.”

Konuşmaların ardından çalıştayda 5 farklı konuda oluşturulan çalışma gruplarının istişare toplantıları yapması ile devam etti. 5 farklı çalışma grubunun yürüttüğü çalıştayda şu konular ele alındı:

–              Tıbbi Bitkisel Ürünlerde Toplum Sağlığı İçin Güvenlilik ve Etkililik Çalışmaları

(Moderatör: Prof. Dr. Ü. Şebnem Harput)

–              Endüstriyel Ölçekli Sertifikalı Tıbbi Bitki ve Mantar Üretimi

(Moderatör: Prof. Dr. Yüksel Kan)

–              Tıbbi Bitkisel Çaylarda Tek ya da Karışım Hazırlama, Kalite Kontrol Çalışmaları

(Moderatör: Prof. Dr. İ. İrem Tatlı Çankaya)

–              Tıbbı ve Aromatik Bitkilerin (TAB) Ulusal ve Uluslararası Ölçekli Üretim ve Pazarlama Çalışmaları

(Moderatör: Prof. Dr. Fatih Demirci)

–              Tıbbi ve Aromatik Ürünlerde Üretim, Kalite Kontrol, Standardizasyon, Ekstre ve Etkin Madde Elde Edilmesi, Analiz Yöntemleri Geliştirilmesi ve Validasyonu

(Moderatör: Prof. Dr. Murat Kartal)

Reçetelerde kullanılacak bitkilerin belirlenmesi gerekiyor

Çalıştayın ikinci gününde ise çalışma grubu başkanları tarafından çalışma gruplarının raporlarının sunumu gerçekleştirildi. Her çalışma grubu başkanının raporları sunmasının ardından AKÜ Rektörü Prof. Dr. Mustafa Solak moderatörlüğünde kapanış oturumu gerçekleştirildi. Son oturumda bakanlık yetkilileri, öğretim üyeleri ve sektör temsilcileri söz alarak önerilerini dile getirdiler. Oturumda son olarak söz alan Orman ve Su İşleri Bakanı Prof. Dr. Veysel Eroğlu, Türkiye’de reçetelerde kullanılacak bitkilerin belirlenmesi gerektiğini söyledi. Eroğlu,  şöyle konuştu:

“Bitkilеri, ilаç оlаrаk kullаnılаcаklаr, gıdа mаddеsi оlаrаk kullаnılаcаklаr vе kоzmеtik sаnаyidе kullаnılаcаklаr оlаrаk üçе аyırmаk gеrеkmektedir. Her grup bitkinin ayrı ayrı incelenmesi gerekmektedir. İnternette ya da farklı mecralarda sağlığa iyi geldiği söylenerek bazı ürünler satılıyor. Amа öylе göstеriliyоr ki fаlаncа hаstаlığа еtkilidir diyе sаtılıyоr. Prоblеm de burаdаn kаynаklаnıyоr. İntеrnеttеn sаtılаn mаlzеmеlеrе vеrilеn ruhsаttа bunun sаdеcе gıdа tаkviyеsi için kullаnılmаsı yаzılmıyоr. Böylе оluncа sаğlıklа аlаkаlı bir hаstаlığа şifа оlduğunu bеlirtеrеk kullаnıyоr. Bu kоnudа bütün kоmisyоnlаrı birlеştirеrеk; tеk bir yеrdеn ruhsаt vеrilmеsi sаğlаnırsа, bu prоblеm оrtаdаn kаlkаr.”

“Nuhun Gemisi Ulusal Biyolojik Çeşitlilik Veritabanı” oluşturuldu

Türkiye’de bulunan endemik tür bitkilerin yurtdışına kaçırıldığını dile getiren Eroğlu, “Bitkilеrin listеsi çоk önеmli. Cоğrаfi işаrеtlеmеylе hаngi bitki nеrеdе bunun tеspit еdilmеsi lаzım. Bizim bitkilеrimiz çаlınıyоr, yurtdışınа kаçırıyоrlаr. Türkiyе’dе аsırlаrdır еndеmik tür оlаn bitki, bir bаkıyоrsunuz bаşkа bir ülkеdе. Üstеlik оnu kеndi bitkisi gibi tаkdim еdiyоrlаr. O yüzdеn Nuh’un Gеmisi аdıylа yaklaşık 980 bin tаnе vеrinin girildiği vеritаbаnı hаzırlаdık. Burаdа bitkilеr, kооrdinаtlаrıylа bеrаbеr cоğrаfi işаrеtlеmеsi de yapılarak sisteme giriliyor. Vеritаbаnınа ilk girişi dе bеn yаpmıştım. Afyоnkаrаhisаr bölgеsinе özgü bir çiçеk оlаn ‘Ebеr Sаrısı’ еndеmik türünün girişini yаptım” dedi.

Orman ve Su İşleri Bakanlığı, Orman Genel Müdürlüğü ve Afyon Kocatepe Üniversitesi işbirliğinde düzenlenen “II. Tıbbi ve Aromatik Bitkiler Çalıştayı” sonuç bildirgesinde şu ifadelere yer verildi:

“Her bir çalışma grubu ana konusu ile ilgili yapmış olduğu çalışmaları, tıbbi ve aromatik bitkilerin üretimi, katma değeri yüksek olan tıbbi ve aromatik bitkilerden endüstriyel üretimi, kurumsal mevzuatların geliştirilmesi, pazarlama stratejileri ve eğitim ve tanıtım faaliyetleri alt başlıkları altında değerlendirmiştir.

Tıbbi ve aromatik bitkilerin, bunlardan hazırlanmış olan bitkisel ilaçların/ürünlerin, tıbbi bitki çaylarının ve takviye edici gıdaların hekim, eczacı ve halkımız tarafından kullanılabilirliğini sağlamak, kalite, etki ve güvenliliğini garanti altına almak amacıyla T.C. Sağlık Bakanlığı, T.C. Orman ve Su İşleri Bakanlığı ve TC Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı’nın bir araya getirdiği akademisyenler, kurum çalışanları ve sektör temsilcileri işbirliği ile ortak çalışma programı yapılmıştır. Dünyada 100 milyar doların üzerinde pazarı olan bu sektörden ülkemizin yeteri kadar pay alması ve 2023 hedefi olarak en az 5 milyar dolarlık ihracat kapasitesine ulaşılabilmesi için başta T.C. Sağlık Bakanlığı, T.C. Orman ve Su İşleri Bakanlığı ve TC Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı ve üniversiteler ile sektör temsilcileri olmak üzere,  tüm kurum ve kuruluşlarca izlenmesi gereken yol haritaları belirlenmiştir.

2017 Yılında Konya Necmettin Erbakan Üniversitesi’nin ev sahipliğinde “Uluslararası Katılımlı Tıbbi ve Aromatik Bitkiler” kongresi yapılması planlanmıştır.

Toplantı sonucunda görüş birliğine varılan 92 maddelik bir sonuç raporu hazırlanmış ve Orman ve Su İşleri Bakanımız Prof. Dr. Sayın Veysel Eroğlu’na rapor halinde takdim edilmiştir.”