Şaban Öztürk kaleminden! Din ve Siyaset!

TAKİP ET

Emekli Din Görevlisi, Gazeteci-Yazar Şaban Öztürk yazdı ! Din ve Siyaset..

Nihat Hatipoğlu, 

sokakta gezerken dört genç kızın bira içtiğini görmüş ve hayretler içinde kalmış..

Aman Allah’ım!..

Ortalık toz duman!..

Vay efendim, 

nasıl olurmuş da Nihat Hatipoğlu, bira içen genç kızları gördüğünde hayretler içinde kalırmış..

Eee ne yapacaktı peki?!.

Söz konusu kişi...

Bir din hocası... 

Bir ilahiyat profesörü... 

Sabah akşam İslami sohbetler yapan biri...

Nasıl bir tavır bekliyorsunuz ki ondan?!.

Adam tabii ki yadırgayacak, 

tabii ki hayrete düşecek, 

tabii ki memnun olmayacak..

****

Kural net ve açık:

Yeter ki... 

Kimseye müdahale etmesin...

Yeter ki...

Kimsenin yediğine içtiğine karışılmasını talep etmesin...

Yeter ki... 

Kimsenin hayat tarzına 

zorlamaya dayalı bir müdahale özlemi çekmesin..

Zorlama hakkı yok..

Olaya bir de şuradan bakın isterseniz:

Siz sarık-cübbeyle gezen genç erkekleri ya da çarşaf giymiş genç kadınları gördüğünüzde...

Hiç mi yadırgamıyorsunuz?!.

Hiç mi hayretle karşılamıyorsunuz?!. 

Hiç mi “Başımıza taş yağacak” duygusuna girmiyorsunuz?!.

**** 

“İmam” kelimesi Arapça “Ümm”den gelir..

“Ümm” ise “Anne” demektir.. İmam ana yürekli insan olacak..

Ana evlatları arasında ayırım yapmaz.. 

Hepsini bağrına basar.. 

İmam kalbli olan adamdır..

İmam ruhu dünyaya isyan etmiş ama bedeni burada olan insandır..

İmam hiçbir zümrenin adamı değildir..

Mescid Allah’ındır..

İmamın kalbinde özel bir kişiye, gruba karşı sevgi olabilir ama bunu yansıtamaz..

İmam Allah adamıdır..

İmamlar adildir.. 

İmamlar itidal üzeredirler..

Zalimlerin hasmıdırlar..

Buraya kadar tamam..

****

İmam politika yapmaz ama siyasetin dik âlâsını yapar.. Çünkü;

“Siyaset peygamber mesleğidir.” 

Kelime ve kavramlarımızla o kadar oynandı ki, nerdeyse anlamları uçup gitti elimizden/ dilimizden... 

Çatışıyor, 

çekişiyor, 

uzlaşamıyor, 

barışamıyoruz.. 

Batılılaşma çabasının “zakkum” meyveleri devşiriliyor... 

Kültür emperyalizmi...

Din ile siyaset, 

din ile dünya, 

din ile devlet ayrımı ve çatışmaları bize ait olmayıp, 

İslam düşmanlarının bize ihraç ettiği zehirlerdendir..

Bizi bu zehirlerle parçaladılar, çatıştırıyorlar... 

Biz Müslümanlarda dünya hayatı 

tercihiyle ahiret hayatı tercihleri vardır..

****

Batılılar/Hıristiyanlar tevhidi nasıl Yahudi din bilgini Pavlos’un ifsadıyla üçe (teslise) parçalayıp, ihtilaflara/çatışmalara neden oldularsa, 

bunun gibi biz ümmet-i Muhammed’i de çeşitli fırkalara bölüp, 

çatıştırmayı ne yazık ki sağlayabilmişlerdir..

Siyonizm ifsadını/ bozgunculuğunu artırarak sürdürebilmektedir..

Tüm değerlerin ifsadının arkasında onlar var... 

Din-siyaset ayrımı anlayışını da bize benimsetebildiler..

Kendileri de bir 

“din devleti” olmalarına rağmen... Tevrat’tan da tahrifle Siyonizm sapkınlığını ürettiler..

****

Bugün bir imamın siyaset yapmasını,

“Politika yaptı!”

yaftasıyla hemen baskı altına alarak susturmaya alışmış bir mahalle var!..

Bu mahallede en sade insandan tutun da en üst düzeydeki insana kadar herkes var..

İmam elbette ki Devletinin başarılarını alkışlayacak..

Hem de ayakta ve ellerini patlatırcasına!..

Kendi politik düşüncesine uymadı diye bir imamın Devletinin,

Milletinin,

Vatanının,

Bayrağının yanında olmasını eleştiren insan titri ve etiketi ne olursa olsun bana göre çok basit ve basiretsizdir..

Basit bir soru :

Başörtülülere yıllarca müdahale edilecek,

28 Şubat gibi bir garabete tüm MÜSLÜMANLAR mahkum edilecek ve bunun üzerine bir imam İslama tercüman olarak bu zalimlere karşı isyan edecek;

siz de buna “İmam siyaset yaptı!” mı diyeceksiniz?!.

Hadi oradan!..