Olmaya Devlet Cihanda Bir Nefes Sıhhat Gibi - Lokman Özkul

TAKİP ET

Eğitimci-Yazar Lokman Özkul'un bu haftaki köşe yazısı Olmaya Devlet Cihanda Bir Nefes Sıhhat Gibi

Bütün dünyayı etkisi altına alan korona ve uzantısı covid-19  virüsünün ortaya çıkıp insanları kırıp geçirmesiyle bir kez daha anladık ki, insan hayatında sağlıktan daha değerli bir şey yok.

Dillere destan olan Cihan Padişahı Kanuni Sultan Süleyman’ın;

’Halk içinde mu’teber bir nesne yok devlet gibi,
Olmaya devlet bir cihânda bir nefes sıhhat gibi



sözü örfümüzde ve dinimizde sağlığa verilen önemi vurgular niteliktedir. Muhteşem Süleyman’ın hasta yatağında söylediği söz olarak bilinen “Halk içinde mu’teber bir nesne yok devlet gibi, olmaya devlet cihânda bir nefes sıhhat gibi” sözünü;

“Hayat, sevinç ve mutlulukla, acı ve sıkıntılarla iç içe yaşanır. Pek çok dert ve sıkıntı insanın karşısına çıkabilir. Ancak bütün bu problemler sağlık kadar önemli değildir. Tek bir nefesin bile değeri bilinmelidir. Bütün dünya insanın olsa bile sağlık olmayınca hiçbir önemi olmuyor’’ şeklinde anlamalıyız.

Maalesef covid-19 gitgide yayılıyor, bulaşıcılık oranı arttı sonbahar ve kış aylarıyla birlikte. Hasta ve vaka sayısı yükselişlerde. Hastanelerimizde bir yoğunluk oluştu, şükür ki sağlık sistemimiz iyi. Emeği geçenlere ve sağlıkçılarımıza buradan bir kez daha en samimi şükranlarımı iletiyorum.


İnsan herşeyden önce kendisinin doktoru olacak, burada koruyucu hekimliğin devreye girmesi gerekiyor. Uzmanların da önerilerini dinleyerek bağışıklık sistemimizi elimizden geldiğince kuvvetli tutmamız gerekiyor. Kulaktan dolma bilgiler yerine, konunun uzmanlarından ve hekimlerimizden bu konuda destek almamız gerekiyor. Televizyonlarda, basında ve özellikle sosyal medyada bu konuda bir bilgi kirliliğinden bahsedebiliriz. Bilen de konuşuyor bilmeyen de. Şu süreçte herkes! korona uzmanı oldu, çala kalem veya çala klavye inciler döktürüyor. Bazı insanlara iyi gelen bazılarına iyi gelmeyebilir. Her ilacın veya alternatif tıp ürününün olumlu etkileri olduğu gibi, yan etkileri de vardır mutlaka. Bu  da insan bünyesine göre değişir. 35 yaşındaki insana iyi gelen, 65 yaşındaki insana yan tesir yapabilir. Varsa mevcut rahatsızlıklarımızı belirterek uzmanlardan bu konuda destek alabiliriz.

Acizane kanaatime göre, bu süreçte sağlıklı beslenmek büyük önem arz etmekte. Mevsimine göre doğal sebze ve meyveleri tüketmek koruyucu hekimlikte büyük önem arz eder. Limon, soğan, doğal antibiyotik sarımsak..  tüketimi bütün hastalıklara karşı, koruyucu vazife görür diye biliyorum, alerjisi ve bu besinlere karşı duyarlılığı olan insanlar haricinde. 96 yaşında bir amcamız, doğal süt bal ve pekmezle korona hastalığından kurtulabildiğini ifade ediyor. Benim tercihim, 25 gün güneş görmeyen serin yerde bekletilmiş, limon sarımsak kürünü sabahları aç karnına bir çay bardağının üçte birine koyup, üzerine su ilave ederek kullanmak ve üzerine en az yarım saat bir şey yiyip içmemek. Yalnız mide rahatsızlığı olanlar bu kürü kullanamazlar, yan tesirler içerir, uzmana danışmak icap eder. Bizimki bir nevi koruyucu hekimlik ve korunma yöntemi. Prof. Dr. İbrahim Saraçoğlu bu süreçte, alternatif tıp konusunda en çok dikkate alınması gereken uzmanlardan diye düşünüyorum.

Şu süreçte sağlığın kıymetini çok daha iyi anladık. Entübe olan hastaların, hastalıktan sonra anlattıkları, bizi şöyle bir irkiltti. Makine olmadan bir nefes dahi alamamanın ne kadar ürkütücü olduğunu müşahade ettik. Allah’ın bize bahşettiği nefes nimetinin ne kadar büyük bir nimet olduğunu çok daha iyi anladık. Allah o bir nefesi alıverirse halimiz nice olur. Vade geldiyse yapacak bir şey yok elbette ki. Hayat da ölüm de insan için. Rabbim hayatın da ölümün de hayırlısını nasip etsin. Korona günlerinde insanın cenazesi bile çok mahzun kaldırılıyor. Katılım son derece sınırlı, tedbirler en üst seviyede, cenaze yakınları tarafından son bir kez görülemiyor (olması gereken bu yapacak bir şey yok).


Malın mülkün, paranın servetin, mevkinin makamın, şanın şöhretin sağlık karşısında ne kadar boş olduğu bu zor günlerde çok daha iyi anlaşıldı. Hatırladığım kadarıyla, İtalya’da çok zengin bir iş adamı, eşini ve çocuklarını koronadan kaybettikten sonra, milyon euroları sokağa saçmıştı, ailem gittikten sonra bunlar benim ne işime yarayacak diye. Çok acı tablolar yaşandı, yaşanmaya da devam ediliyor. Allah akıbetimizi hayreylesin..



Koca Yunus’un dediği gibi;

"Mal sahibi, mülk sahibi
Hani bunun ilk sahibi?
Mal da yalan, mülk de yalan
Var biraz da sen oyalan..."

Korona imtihanından ve kulluk sınavından geçtiğimiz bu dünyada, Allah hayır içinde vakit geçirmeyi nasip ederek, covid-19 illetinden milletimizi, tüm İslam alemini ve insanlığı tez vakitte felaha kavuşturuversin (aminn)..

Sağlıklı günler diliyorum.

Lokman ÖZKUL
Eğitimci-Yazar

 

Lokman Özkul, Müslümanlık Nerde! Bizden Geçmiş İnsanlık Bile!

lokman özkul lokman özkul kimdir lokman özkul afyon