Gazeteci Yaşar Oflaz'ın Hapishane Anıları ve Adalet Arayışı

TAKİP ET

Afyonkarahisar'ın duayen gazetecilerinden Yaşar Oflaz, haksız yere 8 ay boyunca cezaevinde mahkûm kaldığı süreci ve yaşadığı zorlukları içeren samimi bir yazı kaleme aldı. Bu yazıda, Oflaz'ın adalet arayışı ve hapishane günlerindeki deneyimleri yer alıyor.

Haksız Yargılamaya Dair Acı Gerçekler

Yaşar Oflaz, yazısında 13 Temmuz 2015 tarihinde Adliyeye gittiğinde karşılaştığı şok edici durumu paylaşıyor. 2012 yılında çalıştığı yerel gazetenin, Anadolu Ajansı'nın haberlerini kaynak göstermeksizin kullanması nedeniyle toplam 10 haberden dolayı ağır bir ceza aldığını öğrenen Oflaz, bu durumu adaletsizlik olarak niteliyor.

"Adliye koridorlarında işlemlerimin tamamlamasıyla birlikte Afyonkarahisar Açık Cezaevine bir terörist gibi konuldum. Terörist dahi bu kadar kolay hapse mahkum olmuyor."

Yaşar Oflaz'ın ifadesine göre, duygusal bir yıkım yaşayan gazeteci, mahkûmiyetinin ardından hapishane koşullarına adapte olmaya çalışırken ailesinin ve çocuklarının yaşadığı sıkıntıları da içtenlikle dile getiriyor.

Hapishane Yaşamının İçsel Zorlukları

Hapishane deneyimi Oflaz için sadece fiziksel bir cezadan ibaret değildir. Yazısında, hapishane hayatının aile özlemi, çocuklarının eğitimi gibi içsel zorluklarına vurgu yaparak okuyuculara duygusal bir bakış açısı sunuyor. Hapishane günlerinin içindeki hüzün ve bazen de kısa mutluluk anlarını anlatarak, yaşamın hapishane duvarları içinde nasıl bir hal aldığını aktarıyor.

"Bazen bakarsın gökyüzünün boşluk derinliklerine. Alır seni götürür, uçsuz bucaksız sonsuzluk ve biçareliğe… Dert küpüdür; yaşamından getirir kesitleri bir film şeridi gibi."

Adalet ve Medya Özgürlüğü Üzerine Düşünceler

Yaşar Oflaz, hapishane günlerinde medya özgürlüğüne dair düşüncelerini Can Dündar ve Erdem Gül'ün durumunu örnek alarak paylaşıyor. Bu ünlü gazetecilerin tutuklanması ve ardından serbest bırakılmasıyla yaşananlar, Oflaz'ı adalet sistemi ve medya özgürlüğü konularında düşündürüyor.

"Demek ki! 'Adalet Mülkün Temeli'dir sözünün doğruluğunun sorgulanması gerekiyor."

Özgürlüğüne Kavuşma Hikayesi

Oflaz'ın yazısında öne çıkan bir diğer önemli tema, destekçilerinin çabalarıyla özgürlüğüne kavuşma sürecidir. İki gazeteci arkadaşı İsmail Ögeday ve Ahmet Uçmak'ın gösterdiği çaba, Oflaz'ın adalet arayışında önemli bir dönemeçtir. Bu destekçilerin çabaları sonucunda Oflaz, özgürlüğüne kavuşmuş ve yazısında bu süreci anlatarak teşekkürlerini sunmuştur.

"Bu iki iyi yürekli meslektaşımız başta olmak üzere benim uğradığım haksızlığa karşı elini taşın altına koymuş, omuz vermiş tüm dost, akraba, işadamları, siyasiler, STK’lar ve meslektaşlarıma canı gönülden teşekkürü bir borç biliyorum."

Teşekkürler ve Son Notlar

Oflaz'ın yazısı, özgürlüğüne kavuşmasında destek olan kişilere teşekkür ederken, toplumun farklı kesimlerinden gelen destekleri de vurguluyor. Yazının sonunda ise yaşadığı sürecin bir özeti ve tekrar teşekkürlerini sunuyor.

"Uğradığım haksızlığı Türkiye Büyük Millet Meclisi kürsüsüne taşıyarak özgürlüğüme kavuşmama vesile olan CHP İzmir Milletvekilimiz Atila Sertel’e, CHP Afyonkarahisar Milletvekilimiz Burcu Köksal’a, Başbakan Yardımcımız Numan Kurtulmuş’a, Başbakan Yardımcımız Lütfi Elvan’a, Afyonkarahisar Ak Parti Milletvekilimiz Hatice Dudu Özkal’a, Valimiz Hakan Yusuf Güner’e ve diğer tüm destekçilere minnettarım."