Lokman Özkul yazdı: Gençlik Deizm tuzağında!

TAKİP ET

İlahiyatçı Yazar Lokman Özkul köşesinde Gençlik Deizm tuzağında isimli yazısına yer verdi. İşte o yazı..

Gençler arasında Deizm denilen ideolojik düşüncenin kısmen de olsa yayıldığını görüp hissedebiliyoruz. Konuştuğumuz bazı gençlerden de bu izlenimi alıyoruz maalesef. Bir adım daha ötesinde ateizm düşüncesine yakın olan hatta bu düşünceyi tamamen benimseyen gençlerden, insanlardan da bahsedebiliriz. Deizm ve ateizm ne demektir, izah ederek başlayalım:

Deizm yaradancılık olarak bilinir. Deizme göre evreni yaratan yaratmıştır daha sonra bu yaratıcının evrene herhangi bir müdahalesi söz konusu olmamıştır. Deizm bunu savunan bir inanç biçimidir. Deizm inancı dinleri reddeder.  
                                                                                         
Ateizm ise; tüm tanrılara ve ruhsal varlıklara olan metafizik inançları reddeden ve var olan gerçekliği inanç yoluyla açıklamayı kabul etmeyen bir felsefi düşünce akımıdır, kısaca tanrı tanımazlıktır

Deizme dönecek olursak, Yaratıcı üzerindeki etkiyi kaldırmaya çalışan, insan-yaratıcı ilişkisini sadece Yaratan’ın evreni yaratması ve her şeyi serbest bırakması düşüncesine sahip bir ideoloji olarak görebiliriz. İnsanın Yaradan’a karşı bir sorumluluğu olmadığı savunulur, sevap-günah, hela-haram kavramı yoktur bu düşüncede. İnsan istediğini yapabilir kimseye karşı da sorumlu değildir ideoloji noktasında.



Görüleceği üzere çok tehlikeli bir akım. İnsanı sorumluluktan muaf tutan, her istediğini yapabileceği buna karşın hesap vermeyeceği, kimsenin onu sorguya çekmeyeceği bir alt yapıya dayanıyor. Sınırsız sorumsuzluk diyebiliriz. Haliyle gençlere ve bir takım insanlara cazip geliyor. Ben istediğimi yapacağım ve bunun hiçbir karşılığı olmayacak dini anlamda. İşte bu noktada “Gençlerin neden deizme yöneldiği” sorusu üzerinde durulması gerekiyor. Daha açıkçası son din olan İslâm’da neyi eksik buldukları sorusu da önemli. Burada önümüze bir sorun alanı çıkıyor. Gençlerimize verdiğimiz din anlayışı neden onları tatmin etmiyor? İslâm tam ve mükemmel olduğuna göre eksik nerededir?



Bu soruların ışığı altında değerlendirdiğimiz zaman şunu açıkça görebiliriz: Deizme yönelen gençlerin, dînî anlatımdan tatmin olmadıkları, ya da kendi sorunlarına cevap bulamadıkları anlaşılıyor. O zaman dini anlama, yaşama ve örnek olma konusunda bir sorunumuzun olduğu ortaya çıkıyor. Kuşku yok ki, insan fıtratı iyiliğe, güzelliğe, doğruluğa elverişli olarak yaratılmıştır. O hâlde gençlerin “Niçin deizme kaydığı?” sorusundan önce, “Niçin dini anlatma biçimimiz onları tatmin etmiyor?” sorusunu da sormak gerekir.

Dinin yeteri kadar anlatılamadığı, anlatımın tatmin etmediği, anlatıcıların bir kısmının özü ile sözünün farklı olması, kendi yaşamadıklarını anlatmaları, davranış dünyasında karşılık bulmaması, gençlerin dini anlatıma yeteri kadar açık olmaması nedenler arasında sayılabilir.



Deizme kayılmasının en önemli nedenlerinden biri ve asıl olanı da kolaycılık, rahatına düşkünlük ve sınırsız özgürlük isteğidir. Sınırsız özgürlük diye bir şey yoktur zaten. Bizim özgürlüğümüz başka birinin özgürlük alanına müdahale ettiğinde biter en azından sınırlanır.                    
Ülkemizde deizmin özellikle bir kısım gençler arasında yaygınlaşmasının sebeplerini şöyle sıralayabiliriz:

1-Modernleşme akımı.
2-Dinin hayat ile olan bağlantısını koparan anlayışlar.
3- Dini temsil ettiğini iddia eden kişilerin tutarsız davranışları.
4- Gençlerin sorunlarına ve sorularına karşı ilgisizlik.
5-Dinin araçsallaştırılması ve istismar.
6- Ailevî nedenler.
7- Din eğitimi sırasında yaşanan olumsuz olaylar.
8- Deizme ve ya ateizme eğilimli arkadaş çevresi.
9- Farklı cinsel tercihler yapan örgütlerin (LGBT) çalışmaları.
10- Boşanmış ve parçalanmış aileler.
11- İslâm dini ile bu dini temsil eden İslâm dünyasının durumu arasındaki çelişkiler.
12- İslâm dünyasındaki insan hakları ihlâlleri, mezhep savaşları, etnik çatışmalar, ekonomik dengesizlikler, yoksulluğun getirdiği travmalar.
13- Yalnızlık duygusu ve gelecekten umutsuzluk.
14- Tefekkür ve ibadete yer bırakmayan kent ve metropol yaşamı.
15- Dünyada devam eden sorunlara çözüm üretilememesi.
16-Dünya ve ülkemiz ölçeğinde kötülüklerin temelinde dinin gösterilmesine dönük propagandalar.
17- Dinlerin özünün ahlâk olduğu söylemi ile ibadetlerin önemsizleştirilmesi yaklaşımı.
18- İbadetlerde form (fıkıh/kural/biçim) ve içerik (ahlâk/irfân/içerik) dengesinin bozulması.
En iyi tebliğ, sözle değil, davranışla yapılır. Psikolojik birer gerçekliktir; insanlar ne söylediğinize değil, ne yaptığınıza bakarlar. Ne yazık ki, bir çok kuruluş, gençlere iyi bir örneklik yapamadılar. Dini temsil iddiasında olanların, başka hesapların içinde olduğu algısı, 15 Temmuz Hain Darbe Girişimi’nden sonra yaygınlaşmıştır.

Dolayısıyla gençleri suçlamadan önce, onlara nasıl bir dînî anlayış sunduğumuzu da gözden geçirmemiz gerekiyor. Dini hakkıyla anlatıp temsil edebilsek, inanıyorum ki sorunların çoğunu ortadan kaldıracaktır.

Lokman ÖZKUL
İlahiyatçı-Yazar-                                                                                                         lokmanozkul@gmail.com


Faydalandığımız Kaynaklar:                                                                                             
1) Vuslat Dergisi Mart 2021 Sayısı Gençlik ve Deizm adlı makale- Yusuf YAVUZYILMAZ
2) Şaban Ali Düzgün, Deizm: Doktrin ve Öncü İsimler, Yetkin Düşünce Dergisi, sayı: 5,
s: 97

lokman özkul deizm deizm tuzağı