İlahiyatçı-Yazar Lokman Özkul Kaleminden "Buruk Ramazan"

TAKİP ET

Onbir ayın sultanı mübarek Ramazan-ı Şerif geldi. Hoş geldi lakin buruk geldi

                                                               BURUK RAMAZAN
  Onbir ayın sultanı mübarek Ramazan-ı Şerif geldi. Hoş geldi lakin buruk geldi. Bütün dünyayı etkisi altına alan koronavirüs (covid-19) salgınından biz de ülke olarak ciddi biçimde etkilendik ve etkileri de kendisi de devam ediyor. Bundan dolayı alınan ve olması gereken tedbirler çerçevesinde;  camilerde cemaatle namaz kılamıyoruz, cuma namazlarımızı eda edemiyoruz, teravihi cemaatle camide kılamayacağız. Toplu iftarlar yapamayacağız, birbirimize gidip sofraları şenlendiremeyeceğiz. İftar çadırları kurup, ihtiyacı olanları ve bu sofralara katılmak isteyenleri misafir edemeyeceğiz. İşte burada muhasebe yapmamız gerekiyor. Bu virüs Allah’ın biz kullarına imtihanı lakin bizler, O’nun kulları olarak neler yaptıkta, Allah bu saydığımız nimetlerin yokluğuyla bizi sınıyor veya cezalandırıyor. Herkesin başını ellerinin arasına alıp, vicdanının da sesini dinleyerek bu soruya cevap vermesi gerekiyor. Bazıları diyor, sadece bizmiyiz bu salgına müptela olan bütün dünya muzdarip. Elbette lakin Allah murad etmedikten sonra hiçbirşey olmaz. Herşey O’nun ol demesine bağlıdır. O istemedikten sonra yaprak bile kımıldamaz.  Kabe tavafa ilk kez kapandı, Mescid-i Nebevi’ye, Ravza-ı Mutahhara’ya ziyaretçi alınmadı. Kandil gecelerinde tıklım tıklım dolan camiler boş kaldı.
Zümer Suresi 6.Ayet-i Kerimede Yüce Mevla şöyle buyuruyor:

De ki: Ey nefislerine uyup hadden aşırı hareket eden kullarım, Allah rahmetinden ümit kesmeyin; şüphe yok ki Allah, bütün suçları örter, şüphe yok ki o, suçları örter, rahimdir.

Evet insanlık olarak haddi aştık. Aç insanları ve açlıktan ölenleri görmezden geldik, sadece kendi karnımızın doymasına baktık, fuhşiyata ahlaksızlığa, eşcinselliğe göz yumduk, dünya genelinde zulme uğrayan mazlumları yok saydık, tepkisizliğimizle zulme rıza gösterdik. Yalanın dolanın, iftiranın, gıybetin dedikodunun, hasetin kıskançlığın dibine vurduk. Paylaşmayı unuttuk, bencil ve kapitalist olduk. İsrafta tavan yaptık, azla yetinmeyi başka zamanlara erteledik. Lüks tutkumuz sınırları aştı, koleksiyonlarımızla hava attık, fiyakalı onlarca ayakkabı ve elbiselerle, giyecek ayakkabısı ve elbisesi olmayanları görmezden geldik. Sıcak yuvalarımızda rahat rahat ısınıp esnerken, çoluk çocuğu ile soğuktan titreyenleri görmedik. Çok daha uzatabiliriz..
Bütün bunlar karşısında mübarek ramazan bizim için bir fırsat. Özümüze dönüp iç muhasebemizi yaparak, yapmış olduğumuz yanlışlara, günahlara derinden bir estağfirullah çekerek tövbe etmeli ve kendimize çeki düzen vermeliyiz. Ayette, Yüce Allah , rahmetimden umudunuzu kesmeyin diyor. Hiçbir zaman Allahın merhametinden şefkatinden, bağışlamasından umut kesilmez. Lakin yanlışlarımıza devam etmeyi bırakmalı,  Allah ve Resulünün izinde yaşam sürmeliyiz.


Bu ramazan öyle bir ramazan olsun. Camiilerden, toplu aktivitelerden uzak olsakta, aile içinde ramazan coşkusunu manevi haz içerisinde en güzel şekilde yaşayalım. Kur’an’a dönelim, ayetler üzerinde düşünelim, dersler çıkaralım, Efendimiz (s.a.v.) in yolunu yolumuz yapalım. Geçmiş milletlerin kıssalarını okuyup, onların düştüğü yanlışlara düşmeyelim. Orucu kendimize manevi kalkan yapalım, ramazan günlerini ibadetle, zikirle, tefekkürle, şükürle dolu dolu geçirelim.
 
Bunları yapabilirsek, mübarek ramazanı  burukluktan kurtarıp, hakkına uygun şekilde idrak ederek, bin aydan daha hayırlı Kadir Gecesine ulaşır ve inşallah bayram namazını, bayram coşkusu neşvesi içerisinde camilerimizde yine eskisi gibi cemaatimizle omuz omuza kılarız.
Ramazan-ı Şerifiniz mübarek olsun..
 
Lokman ÖZKUL
İlahiyatçı-Yazar
lokmanozkul@gmail.com