Muhammed Rıdvan Sadıkoğlu yazı özeti: İkinci Nuh Tufanı
Son üç ay, sadece zihnimiz ve kalbimiz değil; hayalimiz, umudumuz ve ufkumuzun da yorulduğu bir süreci yaşadık. Hızla değişen gündemimiz, Corona virüsünün ansızın hayatımıza girişiyle birlikte adeta allak bullak oldu.
Özellikle virüs ülkemize girdiği andan itibaren, özellikle yabancı kaynaklardan okuduğum 200'den fazla makale sayesinde, tablonun sıradan bir salgın olmadığını fark ettim. Bu yazıda, dünyayı etkisi altına alan bu virüsün arkasında başka dinamiklerin olduğunu ve bunun ikinci bir Nuh Tufanı'na doğru bir adım olduğunu düşünüyorum.
Virüsün Doğası ve Gerçeklik
Dünyayı tehdit eden bu konunun arkasındaki gerçekleri anlamak için, virüsün sadece bir gribal enfeksiyon olmadığını bilmek önemlidir. Normal gripten ölen insan sayısının, şu anda karşı karşıya olduğumuz salgının çok üzerinde olduğunu göz önünde bulundurduğumuzda, bu durumun sıradan bir salgın olmadığını anlayabiliriz.
Virüsün yayılma hızı, etkilediği bölgeler, ekonomik çöküntüler; tüm bunlar, karşı karşıya olduğumuz salgının olağan bir durum olmadığını işaret etmektedir. Elde edilen verilere dayanarak, bu salgının biyolojik bir savaşın habercisi olabileceğini düşünüyorum.
Dijital Dünya ve Gelecek Senaryoları
Dünyanın hızla dijitalleşmesi, küreselleşme ve teknolojinin etkisiyle sınırların ortadan kalkması, yeni bir dünya düzenini beraberinde getirdi. Ancak, bu değişim sadece ekonomiyi ve kültürü değil, aynı zamanda zihni ve ruhu da etkiledi. Bu durum, insanların köklerinden kopmasına, kültürlerinin ve değerlerinin erozyona uğramasına neden oldu.
Özellikle 5G teknolojisinin sağlığa zararlı etkileri konusunda yapılan uyarılara rağmen, bu teknolojinin hızla yayılması düşündürücüdür. Bu durum, gelecekteki dijital kontrol senaryolarını akla getiriyor. Ayrıca, dijital kimlikler, biyometrik çipler ve kripto paralar gibi kavramlar, yeni dünya düzeninde kölelik sisteminin geleceğini haber veriyor.
İd2020 ve Biyometrik Çip
Birleşmiş Milletler tarafından yürütülen ID2020 organizasyonu, blockchain tabanlı dijital kimlikleri tanıttı. Bu dijital kimlikler, dünya genelinde kimlik belgesi olmayan milyarlarca insanın tanınmasını sağlayarak, onlara temel haklardan yararlanma imkanı sunmayı amaçlıyor. Ayrıca, biyometrik çiplerin aşılarla birleştirilmesi, gelecekte dijital kontrolü mümkün kılabilir.
Gerçek ve Tiyatro Arasındaki İnce Çizgi
Önümüzdeki dönemde karşılaşabileceğimiz sorunlar ve değişimler, birçoğumuz için bir tiyatro gibi görünebilir. Ancak, bu yazıda ortaya konan argümanlar, perde gerisindeki gelişmelerin tiyatro olmadığını, tamamen gerçek olduğunu savunuyor. İnsanların günlük yaşam mücadelesinde odaklarının farklı olduğu ve bu nedenle tüm bu gelişmeleri sadece bir tiyatro olarak algıladıkları vurgulanıyor