'Düşünmeye' davet ettik karşılık buldu

TAKİP ET

Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, referandum sonucunu değerlendirdi… 'Evet/Hayır tartışması geride kalmalı, meselelere odaklanılmalı'

Evet/Hayır tartışmasının geride bırakılması gerektiğine işaret eden Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, ülkenin daha büyük meseleleri olduğunu ve buna odaklanılması gerektiğini söyledi. Karamollaoğlu, “Milletin verdiği bu karardan sonra Hükümet’in ve Sayın Cumhurbaşkanı’nın içinde bulunduğumuz meseleleri bir defa daha çok daha ciddi olarak ele almaları gerektiğine inanıyorum” dedi.

 

UYUM YASALARI, SONUÇ GÖZ ÖNÜNE ALINARAK ÇIKARILMALI

Karamollaoğlu, referandum sürecinde mümkün olduğunca kutuplaşmayı önleyebilmek için mücadele ettiklerini de belirterek, “Bundan dolayı da söylemlerimizi hep itinalı bir şekilde ifade ettik. Bundan sonra da böyle olmaya devam edeceğiz. Biz şunu söylemiştik” dedi. 

 

Aslında 17 Nisan’da çok da büyük şeyler değişmeyecek diyen Karamollaoğlu, “Ancak anayasanın iki maddesi yürürlüğe girecek. Onun dışındaki maddeler görüldüğü kadarıyla 2019 yılında yapılacak olan seçimlerin akabinde yürürlüğe girecek. Eğer toplumun yarıya yakın bir kısmında birtakım tereddütler varsa bunun izalesi temelde başta hükümet olmak üzere Parlamento’ya düşer” ifadelerini kullandı.  

 

Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, gerçekleşen anayasa değişikliği halk oylamasına ilişkin ortaya çıkan sonucu değerlendirdi. Karamollaoğlu, çıkan sonuca herkesin saygı duyması gerektiğini söyleyerek, iktidara daha büyük sorumluluklar düştüğüne işaret etti. Saadet Partisi’nin sonuçlara önemli ölçüde etkisi olduğunu “Ben adım adım ülkemizde seçmenin daha da şuurlu davrandığını görmekten memnuniyet duyuyorum” sözleriyle ifade eden Karamollaoğlu, evet oyları verenler kadar hayır oylarını verenlerin de haklarının korunması gerektiğini söyledi. 

 

HERKESİN SONUCA RAZI OLMASI İCAP EDER

Karamollaoğlu, referandum sürecinin toplumu uzun süredir meşgul ettiğini kaydederek, ortaya çıkan sonuca göre milletin bu değişiklik teklifini kabul ettiğini kaydetti. Karamollaoğlu, “Uzun zamandır ülkemizi meşgul eden yönetim sisteminde bir değişikliği içeren halk oylaması dün yapıldı. Henüz kesinleşmemiş olsa da bu değişiklik teklifinin kabul edildiği anlaşılıyor. Toplumun yarıdan fazlası bu metnin kabulü istikametinde oy kullandı. Ancak yarısına yakın bir kısmı da bu metni tasvip etmediğini ilan etti. Hukuken bu sistem değişikliği kabul edilmiştir. Herkesin bu sistem değişikliğine razı olması icap eder. Herhangi bir şekilde verilen bir kararı sorgulamak veya bunun üzerinde tereddütler doğuracak tavırlar sergilemek bize yakışmaz” dedi. 

 

TOPLUMUN GERİ KALAN KISMI KUCAKLANMALI

Propaganda sürecinde ortaya konulan tavırların aksine toparlayıcı bir dilin kullanılmasını sürekli telkin ettiklerini ifade eden Karamollaoğlu, “Ancak baştan beri ifade ettiğimiz gibi anayasalar, bir yasa olmayıp, toplumsal mutabakat metinleri olmalıdır. Bu konuda tam olarak bir mutabakat tesis edilmemiş olması bundan sonra yürütmeyi daha çok düşünmeye sevk etmeli. Toplumun geri kalan kısmını kucaklamak için çok daha büyük gayret sarf etmelidir” diye konuştu. 

 

SAADET PARTİSİ’NİN ETKİSİ YÜKSEK OLDU

Açıklamaların son bölümünde gazetecilerin sorularını da yanıtlayan Karamollaoğlu, ‘Saadet Partisi’nin ortaya koyduğu politikaların referandumun sonucuna nasıl bir etkisi olduğuna’ ilişkin soruya karşılık şunu söyledi: “Biz milletimizi kendi tercihini yapmadan önce düşünmeye davet ettik ve milletimizin de düşünmeye başlamış olduğunu görmekten çok büyük memnuniyet duyuyorum. Elbette hisleri ile hareket edenler, davrananlar oldu. Bizim bu yaklaşımımızı tenkit edenler oldu ama düşünmekten kimseye zarar gelmez. Ben adım adım ülkemizdeki seçmenin daha da şuurlu davrandığını görmekten memnuniyet duyuyorum” dedi.

 

AMERİKA’NIN PLANLARINA ALET OLUNMAMALI

Açıklamasında ülkenin ve bölgenin içinde bulunduğu durumu değerlendirerek devam eden Karamollaoğlu, ülkenin daha büyük sorunlar ile karşı karşıya kaldığını da ifade ederek, şunları kaydetti: “Biz bütün çalışmalarımızda evet mi hayır mı meselesinin üzerinde durmaktan çok ülkemizin karşı karşıya olduğu problemler üzerinde durduk. Şimdi hükümetten, Sayın Cumhurbaşkanı’ndan bu problemleri süratle çözülebilmesi için gerekli adımların atılmasını bekliyoruz. Nasıl ki içerde bir çekişme, kamplaşma olmaması için çok büyük çaba sarf ettiysek bu bölgede maalesef hesapları olan bu bölgeyi fiilen karıştırmak isteyen, bu bölgeyi küçücük kabile devletlerine bölmek isteyen emperyalist zihniyetle de tutarlı bir şekilde mücadeleye ihtiyacımız var. Avrupa Birliği’nin karşısındayız. Şimdi hükümetin AB ile kavga etmeden bu süreçten nasıl çıkılacağını planlaması icap eder. Bize zarar verecek olan tavırlardan kaçınılması icap eder. Israrla bu bölgede Amerika ve İsrail’in sinsi değil çok açık emellerinin olduğunu bildiğimiz için onlarla birlikte hareket etme noktasında çok titiz davranmamız icap eder. Onların planlarına, oyunlarına alet olmamız icap eder. Biz etkili olmak istiyorsak da mutlaka bizimle şahsi menfaat çelişkisi olmayan ülkelerle işbirliğine ihtiyacımız var.”

 

UYUM YASALARI, SONUÇ GÖZ ÖNÜNE ALINARAK ÇIKARILMALI

Karamollaoğlu, referandum sürecinde mümkün olduğunca kutuplaşmayı önleyebilmek için mücadele ettiklerini de belirterek, “Bundan dolayı da söylemlerimizi hep itinalı bir şekilde ifade ettik. Bundan sonra da böyle olmaya devam edeceğiz. Biz şunu söylemiştik. Aslında 17 Nisan’da çok da büyük şeyler değişmeyecek. Ancak anayasanın iki maddesi yürürlüğe girecek. Onun dışındaki maddeler görüldüğü kadarıyla 2019 yılında yapılacak olan seçimlerin akabinde yürürlüğe girecek. Bu süreci hükümet de biliyor. Yapılan anayasa değişikliğine bütün yasaları paralel hale getirmek için Meclis’te yoğun bir çalışma yapılacağına inanıyoruz. Burada biraz daha itinalı davranılması gerektiği kanaatindeyiz. Eğer toplumun yarıya yakın bir kısmında birtakım tereddütler varsa bunun izalesi temelde başta hükümet olmak üzere parlamentoya düşer. Sayın Cumhurbaşkanı bir bakıma fiilen yürütmenin de başına geçmiş durumda olduğu için onun şahsında Cumhurbaşkanlığı makamına da düşer” ifadelerini kullandı.

 

BU KARAR SONRASI, BİR KEZ DAHA SORUNLAR CİDDİ OLARAK ELE ALINMALI

Vatandaşın işsizlik gibi daha büyük sorunları olduğunu da hatırlatan Karamollaoğlu, artık sistem tartışmasının geride bırakılması ve buna odaklanılması gerektiğine işaret etti. Karamollaoğlu, “İzlenecek politikalar önemlidir. İktisadi politikalar, ekonomik politikalar, yatırım politikaları, eğitim politikaları, dış politika. Bizim esas geleceğimiz bunlar olacaktır. Ancak milletin verdiği bu karardan sonra hükümetin ve Sayın Cumhurbaşkanı’nın içinde bulunduğumuz meseleleri bir defa daha çok ciddi olarak ele almaları gerektiğine inanıyorum. Esas problemimiz derdimiz bu. Ülkemizin güçlenmesini, bütünlüğünü teminat altına almasını, bu ülkede yaşayan insanların daha mesut bir yaşantı sürmelerini istiyoruz. Refah seviyesinin yükselmesini istiyoruz. Sosyal yatırımlara elbette ihtiyaç olduğunu biliyoruz. Ancak güçlenmeden rahat ülkeleri gevşetir. Tedbirleri almayı ihmal ederler. Karşılaştığımız nokta bu. Her şeyden çok birliğe ve beraberliğe ihtiyacımız var. Bunun teminatı da esas itibariyle Hükümet ve Cumhurbaşkanı olacak. Kendilerinden farklı oy kullananları da kucaklayacak bir yaklaşım bekliyorum” diye çağrıda da bulundu.

 

SANAYİ VE EKONOMİ İLE GÜÇLENEBİLİRİZ

Karamollaoğlu, Türkiye’nin bölgesinde güçlü bir ülke olabilmesi için sistemden daha çok ekonomi ve sanayiye eğilmesi gerektiğini söyledi. Karamollaoğlu, “Türkiye’nin bu bölgede etkili olabilmesi için ekonomik ve sanayi yönden güçlü olması gerekir. Israrla bunun üzerinde durduk. Bu sahada yapılacak yatırımlar bir süreç gerektirir. Ona başlanması gerekir. İşsizlik derdimiz çok ciddi, dış ticaret açığından doğan problemimiz çok ciddi. Bu sürekli olarak büyürse biz kendi başımıza politika izleme gücünü kaybetmiş oluruz. Bu sahada hem Sayın Cumhurbaşkanı’ndan hem hükümetten çok ciddi adımların atıldığını görmek istiyoruz” diye uyarılarda bulundu. 

 

Karamollaoğlu, Türkiye’nin bölgesinde güçlü bir ülke olabilmesi için sistemden daha çok ekonomi ve sanayiye eğilmesi gerektiğini söyledi. Karamollaoğlu, “Türkiye’nin bu bölgede etkili olabilmesi için ekonomik ve sanayi yönden güçlü olması gerekir. Israrla bunun üzerinde durduk. Bu sahada yapılacak yatırımlar bir süreç gerektirir. Ona başlanması gerekir. İşsizlik derdimiz çok ciddi, dış ticaret açığından doğan problemimiz çok ciddi. Bu sürekli olarak büyürse biz kendi başımıza politika izleme gücünü kaybetmiş oluruz. Bu sahada hem Sayın Cumhurbaşkanı’ndan hem hükümetten çok ciddi adımların atıldığını görmek istiyoruz. Ekonomi ihmal edilemez. Anadolu’nun özellikle doğu kesimi. Samsun-İskenderun hattının doğusu tamamen boşaldı, fabrikalar yıkıldı, yenisi gelmedi. İşsizlik yükseldi, tarım ihmal edildi, hayvancılık ihmal edildi, göç arttı. Bu meselelerin süratle yeniden ele alınmasa gerektiğine inanıyoruz” diye uyarılarda bulundu.