Diyanet Dergisi Neden Az Okunuyor?

TAKİP ET

Diyanet Aylık Dergisi geçtiğimiz Şubat döneminde yine dolu dolu yazı dizi ve röportajlarıyla okurun karşısına çıktı.

Dergi, her zaman olduğu gibi uzman ekibiyle konunun uzmanlarından aldığı görüşlerle okurlarına bilgi aktarırken görevini yerine getirmenin haklı gururunu yaşadı.  

Derginin Şubat ayı eki dini alanda görülen “İhtilaflar, Tartışma Üslubu, Farklılıkları Farkındalığa Dönüştürme, Kur’an’da İhtilaf Ahlakı, Fıkhımızda ihtilaflar, Mezhepçilikte ihtilaf, İslam Düşünce Geleneğinde Birleştiricilik Tecrübesi…” gibi bir birinden güzel konuları irdeledi. 

Her ne kadar dergi Diyanet İşleri Başkanlığı Dini Yayınlar Genel Müdürlüğünce umuma hitap etse de özel de Diyanet Personelini bilgilendirme, motive etme amacıyla çıkarılıyor.

DİYANET DERGİSİ BİLİMSEL DERGİ SIRALAMASINDA İLKLER ARASINDA

Türkiye’de bilimsel dergiler kategorisinde sıralama yapılacak olsa Diyanet Dergisi’nin en üst sıralarda yer alacağına şüphe yok. Lakin okunma oranına bakıldığında durum, Diyanet personeli açısından bunun tam aksi bir görüntü veriyor.

DERGİ NEDEN AZ OKUNUYOR?

Her meslekte olduğu gibi Diyanet Personelinin de kendi kurumunun çıkardığı yayına karşı okumama şeklinde bir tepkisi var.
 


Meslek tepkisi yanında derginin resmi ve bilimsel dil kullandığını ve bu nedenle yazıları sıkıcı bulup okumaktan vazgeçtiğini söyleyenler ise ikinci sırada.
Dergide görsellik olmadığı için okumadığını söyleyenleri, okuma alışkanlığı olmadığı için okumadığını söyleyenler takip ediyor.

TABİ Kİ BUNLAR OKUMAMAK İÇİN BİRER BAHANE…

Her ne olursa olsun bu sorunlar giderilse dahi okumayacakların çoğunlukta olacağı bir gerçek. 

Diyanet kadar Din Görevlilerine de sorulduğunda en büyük sıkıntı okuma alışkanlıklarının olmaması. 

Okuma alışkanlığı olmaması, gündemi takip etme yeti ve yeteneğinin bulunmaması nedeniyle istisnalar hariç Diyanet Personelini cami dışında İslam’a hizmette görmek pek mümkün olmuyor.

Birçok din görevlisinin bilgi dağarcığını İmam Hatip Lisesi ders kitaplarından edindiği bilgiler süslerken bir kısmının bilgisi ise takip ettiği cemaat toplantılarında duyduğu hurafe karışımı bilgilerden ibaret.

“Oku” emrine muhatap olan ve muhatap olduğu minberi dolduran insanların okuma alışkanlığının olmaması gerçekten çok acı bir durum. 

DİN GÖREVLİSİ OKUMADAN LİDERLİK YAPAMAZ

Siyasetten ekonomiye, günlük sorunlardan kendi alanları olan İslami çalışmalara kadar topluma bayraktarlık yapması gereken Diyanet personelini meydanda görememenin nedeni elbette az ya da hiç okumamalarıdır. 

İnsan bir baraj gibidir.

Bir baraj havzasına toplayabildiği su kadar kendine verilen yoldan tazyikle bünyesindeki suyu tahliye eder. Bir din görevlisi de tıpkı baraj gibi havzasında olan bilgi kadar dışarıya bilgi sızdıracaktır.

 

 

BİLGİ YOKSA DİN GÖREVLİSİ KABUĞUNA ÇEKİLİR

Bilgi yoksa din görevlisinin sızdıracak bir şeyi de yoktur.

Bilgi okuyanı yerinde oturtmaz. 

Kuru bahanelere sarıltmaz.

Bilgi ne yapar eder sahibini şahlandırıp korkusuzca en güçlü orduların arasına cesurca daldırır.

Bir din görevlisi yerinde oturuyor, beş vakit namaz dışında din hizmetinde bulunmuyorsa bu bilgi zayıflığından kaynaklanır.

Bilgi var ama oturuyorsa sorumluluk duygusunun eksikliğindendir.

Sorumluluk var ama hitap etmeyi bilmiyorsa bilgiyi satmayı bilmediğindendir.

Bilgiyi satmak da pedegojik ve psikolojik eserleri okumaktan yani yine okumak ve uygulamaktan geçiyor.
İşte Diyanet Dergisi bu nedenle okuma alışkanlığı olmayan kişiye ağır gelen bir dergi. 

Okuma alışkanlığı olan bir kimseye Diyanet Dergisi bilgiyi görme, test etme, karşılaştırma ve sunma imkanı sunan mükemmel bir kaynaktır.

Kaynak: Dinihaberler.com