CHP AFYONKARAHİSAR İL BAŞKANLIĞI ENGELLİ HAFTASI MESAJI

TAKİP ET

Engelliler Haftasında engelli vatandaşlarımıza ve ailelerine mutlu, huzurlu bir yaşam diliyorum. Bizler CHP ailesi olarak her zaman engelli kardeşlerimizin yanındayız.

Engelliler Haftasında engelli vatandaşlarımıza ve ailelerine mutlu, huzurlu bir yaşam diliyorum. Bizler CHP ailesi olarak her zaman engelli kardeşlerimizin yanındayız. Olmaya da devam edeceğiz. Bizler hiçbir zaman hepimizin de birere engelli adayı olduğunu unutmuyoruz.

Her ne kadar sayın Kumartaşlı “bizi siyasete bulaştırmayın” dese de bu polemiği ilk başlatan kendisi oldu. Ardından bütün siyasi parti başkanları da bu konudaki görüşlerini paylaşmaya başladı. Yurdunuseven, geçen hafta Türkiye Harp Malulü Gaziler Şehit Dul ve Yetimleri Derneği Afyonkarahisar Şube Başkanı İsmail Kumartaşlı'nın bu raporu eleştirmesinin ardından CHP, Genel Başkan Yardımcısı düzeyinde gelip Kumartaşlı'dan özür dileğini iddia etmiş. Basın mensuplarının önünde yapılan görüşmede herhangibir özür dileme yaşanmamıştır. Şehit yakınları ve gazilerimizin hassasiyetini kendisine dert edinen genel başkanımız Kılıçdaroğlu, sayın Kumartaşlı’yı telefonla aramış, bizler de genel başkan yardımcımız ve milletvekilimiz ile birlikte derneği ziyaret ederek kendimizi bir kez daha ifade etme fırsatı bulduk. Basına da yansıyan bu görüşmede Kumartaşlı “ Her açıklamamız da söyledik. Bu barış sürecinde aşırı derece de mühimmat yapıldı. O çözüm süreci içerisinde göz yumuldu. Bu görmezden gelindi. Bugün gelinen noktada hergün bir kaç şehit haberi alır hale geldik.”demiştir.

Sayın Yurdunuseven kendilerine destek olan Milliyetçi Hareket Partisi'ne teşekkür etmiş. Elbette teşekkür edecek. Her konuda kendilerine destek olan halk arasında AKP’nin Bastonu olarak nitelenen, zamanında hiçbir koalisyon görüşmesini kabul etmeyip de bugün aniden AKP ile koalisyonu gündemine alan MHP’ye teşekkür etmeyecek te, her fırsatta vatandaşının yanında olan, yaşanan olumsuzlukları cesaretle dile getiren, terörle mücadeledeki eksikleri söyleyen, yerinde inceleyen, raporlar hazırlayan, gündeme getiren, her fırsatta en büyük korkuları olan laikliği savunan, İŞİD’e giden tırların da, Kilis’e düşen bombaların da, Karamandaki tecavüzcülerin de, Ensarcıların da peşini bırakmayan, mecliste sadece ve sadece ülkemizin ve vatandaşlarımızın çıkarlarına göre hareket eden, “Ülkemiz parlamenter sistemle yönetilecektir” tezini yüksek sesle dillendiren, sosyal devlet anlayışını savunan ve belediyelerinde bunu uygulayan CHP’ye mi teşekkür edecek.

Tüm vatandaşlarımıza seslenmek istiyorum. Meclisteki siyasi partileri ve tutumlarını görüyorsunuz. Ülkemiz iyiye gitmiyor diyorsanız, bugün yaşananlar hepimizin zoruna gidiyor, bu ülkede kardeş kanı akmasın, şehitler bitsin diyorsanız, Cumhuriyetten, Demokrasiden, Laiklikten, çoğulcu parlamenter sistemden yana, ülkenin geleceğinin Atatürk ilke ve inkılaplarının ardından gitmek olduğunu düşünenlerdenseniz, sizleri CHP şemsiyesi altında birleşmeye davet ediyorum. Şu anda ülkemizde yaşananlara karşı sesini çıkartabilen, vatandaşın sorunlarını gündeme getirebilen ülkemizin çağdaş geleceğini dillendiren tek siyasi parti CHP dir. Gelin halkın iktidarının kurarken birlikte hareket edelim, siyasi görüşü ne olursa olsun, demokrasi standartlarının yükselmesi için ortak çaba harcamamız gerekiyor. Demokrasi bu ülkenin ortak sorunudur; sağcısı solcusu, kim varsa hepimizin ortak sorunudur. Demokrasi mücadelemizi veriyoruz ve bu mücadelemizi güçlendirerek birlikte sürdürelim.

Geçen hafta hepimizin dikkatinden kaçan bir gelişme yaşandı. Karaoğlan’ın büyük azmi ve mücadelesi sonrası kısmen Türk Yurdu olan Kıbrısta şehitlerimizin de rahmetli Ecevit’in, Denktaş’ın da kemiklerini sızlatacak bir gelişme yaşandı. Barış harekatından bu yana Kıbrıs Rum kesimini hiçbir TC hükümeti tanımadı. Ancak Kaçak Saray’da Tayyip Erdoğan başkanlığında toplanan Bakanlar kurulu kararı ile, Türkiye resmen tanımadığı Rum kesimini tanımış oldu. Kıbrislı Rumlar vize almadan istedikleri zaman Türkiye’ye gelebilecekler. Milli Davamızda gelinen son nokta bu maalesef. Bir diğer gerçek te şu. Kıbrıs Barış Harekatında 497 şehit verdik. Son 10 ayda484.

İlimizde önceki gün İlim Yayma Cemiyeti adlı kuruluşun yapacağı yurdun temeli atıldı. Yurt ve kültür merkezi olacağı ifade edilen binanın arsası 30 yıllığına Milli Emlak tarafından tahsis edilmiş. Bizler merak ediyoruz. Başka bir dernek te böyle bir arazi istese arsa tahsis edilecek mi? Bu tahsisin ölçüleri nedir? İlim yayma ve benzeri derneklere başka hangi ayrıcalıklar tanınıyor?

2016’nın ilk iki ayında doğrudan yatırım girişinde önemli bir düşüş yaşanmaktadır. İhracat ve turizmde de önemli bir kayıp ortaya çıkmış, karşılıksız çek, protestolu senet sayısında kriz yıllarını aratmayacak bir artış vardır. Ekonomide çarklar dönmüyor. Siyasi istikrarın, hukukun, demokrasinin olmadığı yerde yatırım artışı  da olmaz, büyüme de olmaz dolayısıyla istihdam artışı da olmaz. 2015’in Ocak-Şubat döneminde Türkiye’ye uluslararası doğrudan yatırım girişi 2.8 milyar dolarken, 2016’nın ilk iki ayında yalnızca 939 milyon dolar giriş olmuş. Gerileme oranı yüzde 66.7’dir. 

KOBİ’LER KAN KAYBEDİYOR

Daha önce ilimizde esnafın hızla kepenk kapatmaya başladığını ifade etmiştik. Bir isyan da Çay Esnaf Odası başkanınından geldi. Oda Başkanımız; Çay ilçemizde  son 15 yılda esnaf sayısının yarı yarıya azaldığını ifade etti.

Aralık 2015-Ocak 2016 döneminde kayıtlı istihdam asgari ücretle ilgili düzenlemesindeki “eksik ve yanlış” adımın etkisi  ile 378 bin 604 azalarak, 13 milyon 621 bine düşmüştür. Ekonominin direği KOBİ’ler kan kaybediyor. Kayıtlı istihdamdaki kaybın büyük bölümü, yüzde 77.6’sı KOBİ’lerden kaynaklanıyor. TEPAV’ın araştırmasına göre, KOBİ sayısı 30 bin kayıpla  bir milyon 735 binden, 1 milyon 705 bine, çalışan sayısı da 294 bin  azalarak, 11 milyon 353 binden,11 milyon 58 bine düşmüştür. Bu, ekonomide ciddi bir daralma yaşanırken, KOBİ’lere, esnafa bindirilen ek yükün sonucudur. Şimdi "Herkes bir işçi alsın’ demeklke sorun çözülmüyor. Yatırım ortamını iyileştirmeden, demokrasi ve özgürlüklerin önünü açmadan, şiddeti ve hukuksuzlukları bitirmeden, işsizliğin aşılmayacağını  artık görmeleri gerekiyor.

2000 yılında % 38,1 olan en zengin % 1 toplam servetten aldığı pay 2014 yılında 54.3 oldu.