Çatalpınar'da Elma Pekmezi Yapımı - Yasin Şen

TAKİP ET

Eğitimci-Yazar Dr. Yasin Şen; Çatalpınar'da Elma Pekmezi Yapımı isimli yazısını takipçileri ile paylaştı. İşte o yazı..

Bizim köyde pekmez deyince akla elmadan elde edilen mamul gelir. Yani elma pekmezi… Sair zamanlarda tut gibi armut gibi meyvelerin pekmezi yapılırsa da bunlar nadirdir. Bizim köyde genelde elma pekmezi yapılır.

Bu işin kendine has çok güzel, fakat oldukça zor tarafları vardır. Bir kere köyün elmaları iki yılda bir elma verir. Pekmez için elmanın bol olduğu seneyi beklemek icap eder. Elmaların toplanması, köyün tabiriyle yere derilmesi ustalık isteyen bir iştir. Bu işi köyde en iyi İzzetgilin Cevat Emmim yapar. Bir de Şükrü Amcam…

Elma döküldükten sonra heylere veya çuvallara doldurulur ve ev yanına getirilir. Kazanlar kurulur. Bu arada elmalar güzelce yıkandıktan sonra ikiye bölünür. Kurulan kazanlarda elmalar birkaç saat süreyle kaynatılır. Kazanın bu arada fokur fokur kaynaması ve içine elma döküldükten sonra bunların iyice yumuşaması lazımdır. Ateşi bunun için çok canlı tutmak gerekir.

Bu arada birisinin, kaynayan elmaların yanında bulunması gerekir. Bazen birkaç kişi elmaları bekler. Bu vesile ile muhabbetler olur. Eğer mısır mevsimiyse tarladan mısır getirilir ve bunlar kazanların altında kızartılır. Odun ateşinde kızartılan mısırlar çok nefis olur. Yalnız mısır, ateşin harını alır, hatta söndürür. Bu yüzden pekmez kaynatan kadınlar, kazanların altında mısır kızartmamıza bazen hoş bakmazlardı.

Elma kaynayınca artık onun adı da değişir. Bu sefer elmaya “fosul” veya “hosul” denir. Bunları yemeyi sevenler vardır.

Pekmez bu hosulun ezilmesiyle veya püre hâline getirilmesiyle elde edilecek sıvıdan tahsil edilir. Bu hosullar güzelce ezilir ve suyu ayrı bir kazanda birikir. Bu su daha sonra süzülür. Elde edilen bu elma özü çok uzun bir süre kaynatılır. Bu işlem bazen tam bir gün sürer. Böyle zamanlar büyükler geceyi dışarıda geçirir. Bu da akşamları pekmezin başında demlenecek muhabbetlere, içilecek çaylara vesile olur.

Pekmez uzun süre kaynayınca artık kıvamını bulmaya başlar. Bazen bunun lezzetine bakanlar, mısır ekmeğini pekmeze katık edenler olur. Hâsılı bu şekilde ve bir süre sonra pekmez hazır hale gelir. Birkaç kazan elmadan elde edilen sadece beş kiloluk pekmez olur.

Bu pekmez, evinde kahvaltısını yapan köylüye sofrasında, tarlada fındık toplayan işçiye kuşluk yemeğinde katık olur. Sıcak günlerde sulanır ve tarlada çift süren çiftçiler onu bir meşrubat gibi içerler. Harareti derhal alır. Kıvamı tutturulduğunda pekmez sulaması çok lezzetli bir içecek olur.

Bir işin zahmeti bu kadar olunca yemesi de çok lezzetli olur. Köylü bu pekmeze çok kıymet verir. Onun değeri alelâde şeylerle ölçülmez. Bunda da köylünün hakkı vardır. Pekmez yapımının zorluğuna rağmen yazın sıcak zamanlarından kışın soğuk demlerine kadar her zaman itibarda tutulur. Kışın bile kar yağdığında babam yağan karın üzerine döktüğü pekmezi kaşıkla yerdi. Buna da “Kar pekmezi” derdi.

Köyde elma pekmezinin yanı sıra armut pekmezi de yapılır. Fakat armut ağaçları elma ağacı gibi bol değildir. Armut pekmezinin yapımı da elma pekmezinin yapımı gibidir. Bunun yanı sıra köylü tarafından “uvaz” tabir edilen Trabzon hurmasından da pekmez yapıldığı olur. Bir zamanlar tut pekmezinin de yapıldığını hatırlıyorum. Şimdilerde tut pekmezini pek az kimse yapmaktadır.

Elma haricinde armut, incir, üzüm, erik ve ayvadan da pekmez yapılırdı. Esasında hemen her meyveden pekmez yapılırdı. Erikten “eyşi” dediğimiz, sulanıp içilmek için yapılan bir tür mamül yapılırdı. Eyşinin yapılışı pekmezinki gibidir. Töngel, köylünün tabiriyle “göğnüdüğünde” yani olgunlaştığında “kevgir” denilen alette ezilir. Ateşte kaynatıldıktan sonra ondan marmelat elde edilir. Yakın zamanlarda köyde Tokat’tan getirtilen kuşburnu ile kuşburnu marmelatı da yapılmaktadır.

Çatalpınar'da Mısır ve Mısır Ekmeği Kültürü - Yasin Şen

Yasin Şen Çatalpınar Elma Pekmezi Yapımı