Başkan Görmez : "Bereket Vakti Ayasofya" isimli programa katıldı

TAKİP ET

TRT Diyanet'te "Bereket Vakti Ayasofya" isimli programın Kadir Gecesi özel yayınına katılan Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez "Sünnet-i Seniyye'yi yok sayarak yolumuza devam edemeyiz..." dedi.. İşte o açıklama;

Alemlerin rabbinden indirilmiş bir kitap olarak "Hala siz bu sözü hala alaya alacak mısınız?" diyerek cevap veren muhteşem ayetlerle Kur'an mükemmel bir kitaptır.

O kitap bir eve inmiştir. O evin adı sünnetir. Peygambere ittibaı, rehber edinmeyi bir tarafa bırakarak bana sadece kitap yeter diyen anlayışlar ortaya çıkmıştır. Belki buna sevkeden bir takım amiller var. Onları bir kez ilmi olarak konuşmak lazım.

Allah Resulü'nün söylemediği sözleri söylemiş gibi rivayet edenler  olduğunuz bliyoruz. Birilerinin bu rivayetlere tepki verdiğini biliyoruz. Ama burada kitap ile hangi rivayetin sahih olup olmadığını bu konuda alimlerimiz ortaya koyarlar. 

Kur'an'a aykırı olan hadislere bakarak tüm hadisleri toptan reddetmek doğru olmaz.

Peygamberimiz Kur'an okumayı ve dinlemeyi severdi.

Abdullah ibni Mesud'u yanına çağıran Peygamberimiz "Bize Kur'an oku" dediği zaman ibni Mesud, "Ya Resulullah, Kur'an size inmişken mi?" dedi. Allah Resulü, "Senden dinlemek hoşuma gidiyor, oku ya Mesud" dedi. Ve okunan Kur'an'ı dinledi.

Ama peygamber hem Kur'anı okur. Hem dinler hem de yaşantıya döküp anlatır tefsir ederdi.

Kitabın tefrika unsuruna dönüşmesi ümmet için bir felakattir.

"Onlar ki Kur'an'ı parça parça edip aralarında ihtilaf mevzu haline getirdiler. Kur'an'dan uzaklaştılar. "

Kur'an'dan uzaklaşmak anlamından uzaklaşmak değil anlam ve kastından uzaklaşmaktır.

KİTAP, ADALET VE GÜÇ DENGESİ

Kur'an'da biz bütün peygamberlere kitap mizan ve demiri indirdik der. Hadid suresinde. Kitap Kur'an, mizan terazi ve adalettir. hadid/demir ise güçtür. Bu üç kavramın bu ayette geçmesi anlamlıdır. Ey Mü'minler! Eğer siz kitabı bırakırsanız adaleti güç/demir belirler. Kitabı bırakırsanız siz adaleti güçle belirlersiniz. Eğer siz mizanı bırakırsanız güç kitaba yön vermeye başlar. Eğer siz gücü bırakırsanız devlet olmayı güç olmaayı kaybederseniz siz adaleti de kitabı da kaybedersiniz. 

Şimdi İslam alemine baktığımız zaman adaleti kaybettik. Demir kitaba hükmetmeye başladı. Ahlakın gücü yerine gücün ahlakı ortaya çıktı.

Deaş benzeri örgütlerin elinde tıpkı zamanında ayetleri mızrakların ucuna takan insanlar nasıl fitneye yol açtılarsa bu günde bu tür terör örgütlerinin elinde demir güç haline gelerek kıtale yol açtı.

Kitap ile adalet arasında doğru bağlantıyı kuramazsak gücü kontrol edemeyiz.

"Siz ölçüde ve terezide yanlışlık yapmayınız diye size hikmeti indirdik" ayetince kitap manevi ve maddi ölçüyü belirler.

Kainat Allah'ın kitabıdır. 

Biz kitapla kainatı birbirinden ayırdık

Biz Allah'ın Kitabı ile kevni ayetleri birbirinden ayırdık. Bu nedenle bu kitapla peygamberi bir tarafa bıraktığımız zaman kitabın adaletini bıraktığımız ve aralara perdeler gerdiğimiz zaman, kitapla insan arasındaki ilişkileri yok saydığımız zaman o kitap kitap olmaktan çıkar.

Madem yeryüzünden 1 milyar 700 milyon müslüman var ve biz Allah'ın kitabına iman ediyoruz diyorlar. Madem ki fatihayı namazlarımızda okuyoruz da birleşemiyoruz.

Bunun sebebi kitabı gönderen Rabbimizin muradını yok sayarak Kitapla kainat ve Kitapla insan arasındaki manayı anlamamaktan kaynaklanıyor.

Peygamberimiz kitabı tebliğ ettiği anda Allah-İnsan ve kainat arasındaki ilişkiyi düzenledi.

Başkalarının elimize verdiği demirlerle adalet sağlamaya kalkışırsak birbirimizden uzaklaşırız.

Kur'an'ın hangi suresine başvurursanız başvurun. Kur'an size kainatı ve insanı okumaya sevkediyor.

Kainattaki varlıklar arasındaki ilişki zaten Rabbimiz emrediyor.

Topraktan yaratması Allah'ın ayetidir.

Dillerin yaratılması Allah'ın ayetidir.

Renklerin yaratılması Allah'ın ayetidir.

Biz Allah'ın ayetlerini yok sayarak kitabın ayetlerini anlayamayız.

Bütün bakmak zorundayız.

İslam'ın adaleti merhamet üzerine kuruludur. Kur'an'ın bu yönü Hz. Ömer'i nasıl heyecanlandırmışsa pek çok insanın müslüman olmasını sağlayan yönü de bu tarafıdır.

Biz Pasifik ülkeleri ile birlikte toplantı yapıyorduk. Krismıs adaları temsilcileri geldiğinde 11 Eylül olaylarından sonra Müslüman olduklarını belirtti. Ben o olaylarda 150 kadar müslüman vardı. Ve onları öldürmeyi tasarladım. Gittim bir bir ne yapacağımı tasarladım. Bunların bir kitabı vardır. Bir bakayım dedim. İnternetten indirdim ve okumaya başladım. Ben öldürmeyi düşündüğüm insanların kitabında Besmele ile başlayıp Rahman ve Rahim olan Allah'tan söz ediyor. Öldürmeyi düşündüğüm insanların merhametli bir Allah'a iman ettiklerini gördüm. Sonra Fatiha'daki hamd ayetini ... gördüm. 

Sonra her ayet karşısında nasıl teslim olduğunu anlattığında nasıl ihtida ettiğini gördüm.

Allah'ın o merhamet ayetleri karşısında nice insanlar Allah'a teslim olmuşlardır.

Yağmur ile Allah'ın rahmeti birbirine benzetilir Kur'an'da. Yağmur gökten iner yeryüzünü bereketlendirirken Kur'an'da kalpleri bereketlendirir. Kaynak : dinihaberler.com