"Anevrizmanın tanısını koymak artık kolaylaştı"

TAKİP ET

Gün FM'de yayınlanan Sağlık Olsun programına Afyonkarahisar Devlet Hastanesi Kalp Damar Cerrahisi Uzmanı Op. Dr. Mustafa Bildiler konuk olarak katıldı. Gün FM Genel Yayın Yönetmeni Faruk Bangir'in sunduğu yayında konuşan Bildiler aort anevrizması hastalığıyla ilgili bilgiler verdi.

“Anevrizmanın tanısını koymak artık kolaylaştı”

Gün FM’de yayınlanan Sağlık Olsun programına Afyonkarahisar Devlet Hastanesi Kalp Damar Cerrahisi Uzmanı Op. Dr. Mustafa Bildiler konuk olarak katıldı. Gün FM Genel Yayın Yönetmeni Faruk Bangir’in sunduğu yayında konuşan Bildiler aort anevrizması hastalığıyla ilgili bilgiler verdi.

“Aort, kalpten çıkan ana atardamarımızdır”

“Aort, kalpten çıkan ana atardamarımızdır” diyen Bildiler, “Anevrizma ise bir atardamarda, damar çapının normalinden %50 daha fazla genişlemesine yol açan bir cins balonlaşmadır. Arter duvarlarında sertleşme, yüksek tansiyon, diyabet, yüksek kolesterol, sigara içme, kalıtsallık ve ileri yaş bu hastalığın risk faktörleri arasında sayılabilir” şeklinde konuştu.

“Anevrizmalar sıklıkla önceden belirti vermezler”

Anevrizmanın verebileceği bulguların oluştukları bölgelere bağlı olarak farklılıklar göstereceğini belirten Bildiler, “Karın içerisindeki aort anevrizmalarının, eğer bir tarama yapılmadıysa, ilk bulgusu aort yırtılması şeklinde olabilir. Anevrizmalar sıklıkla önceden belirti vermezler ama bazen bulundukları bölgeye göre belirtiler gösterebilirler. Örneğin, karın içerisinde bele doğru yayılan devamlı ve rahatsız edici bir ağrı veya karın bölgesinde dışarıdan görülebilen bir titreme, hasta elini koyduğunda karnına bir top vuruyormuş gibi bir his olabilir. Göğüs içindeki anevrizmalarda sadece göğüs ağrısı veya sırta doğru vuran göğüs ağrıları görülebildiği gibi, eğer anevrizma sırtın inen damarlarında ise ses kısıklığına bile neden olabilir. İnen aortanın başında bir anevrizma varsa, oradaki ses tellerine giden siniri etkilediği için ses kısıklığına yol açabilir. Anevrizmanın içinde bir kan pıhtısı da oluşabilir. Kan pıhtısının küçük parçaları koparak vücudun içinde dolaşabilir. Eğer kan pıhtısının küçük bir parçası beyinde veya kalp kan damarında sıkışırsa, inmeye veya kalp krizine yol açabilir. Böbrekler veya karaciğer gibi diğer hayati organlarda, bir kan pıhtısı parçası organların normal fonksiyonu bozabilir. Son olarak, bacaklarda, ayaklarda veya kollarda kan akışını bloke eden bir kan pıhtısı parçası ise uyuşukluğa, güçsüzlüğe, karıncalanmaya, üşümeye ve ağrıya yol açabilir” diye değerlendirmede bulundu.

“Ultrasonun sonuçlarına göre daha ileri tetkiklere de gidilebilir”

“Gelişen tıp teknolojileri ile anevrizmanın tanısını koymak artık çok kolaylaştı” diyen Bildiler, “Fizik muayene sonrasında da özellikle zayıf hastalarda karın içerisindeki anevrizmaların tanısı konabiliyor. Ama tabii ki, bu kesin bir sonuç olarak kabul edilemez. Anevrizmanın olduğu noktaya göre (göğüs içerisindeki aortta ise) tanı aşamasında röntgen başlangıç olarak kullanılabilir. Sadece röntgen filmi ile aorttaki genişleme gözlemlenebilir. En yaygın olarak kullandığımız teşhis yöntemi ise ses dalgalarıyla çalışan ultrason yöntemidir. Kalpte kullanıldığında 'ekokardiyografi', karında kullanıldığında 'batın ultrasonografisi' diye adlandırılan bu cihazla anevrizma teşhis edilebilir. Ultrasonun sonuçlarına göre daha ileri tetkiklere de gidilebilir. Bu tetkiklerde tomografik değerlendirme, bazen MR, bazen de anjiyografi ile netleştirmek mümkündür” dedi.

Kamu Hastaneleri Birliği Afyonkarahisar Genel Sekreterliği’nin katkılarıyla hazırlanan Sağlık olsun programı yaklaşık bir saat sürdü.