Ahlaki Değerler Erozyona Uğruyor - Lokman Özkul

Eğitimci-Yazar Lokman Özkul, Ahlaki Değerler Erozyona Uğruyor isimli köşe yazısını takipçileri ile paylaştı.

Bir millet için en önemli değer ahlaki kriterlerdir. Ahlak çok geniş açılımlıdır. Doğru ve dürüst olmak, edepli olmak, toplumun değerlerine aykırı hareket etmemek, aleni olarak müstehcen söz ve ifadelerde, davranışlarda bulunmamak gibi.. 

Türk milleti ahlaki yapısının sağlamlığı ile bilinir. Bu yapımızı ısrarla bozmaya çalışan, iç ve dış yayınlar olabiliyor. İnternet ortamı, sosyal medya platformları, tv ve gazete  dergilerde sergilenebiliyor bu yayınlar. Bu platformların ortalama % 20-30 unda sergilense de toplumumuzun özellikle gençlerimizin ahlaki yapısını dejenere etmeye yetiyor. Tv de zapping yaparken gözümüze çarpan bazı görüntülerde, özellikle gençlerimizin giyim kuşam alışkanlıklarına yönelik müdahalelelerde bulunulmaya gayret ediliyor. Son bir iki yılda bazı aktristlerin göbek kısımlarını açık gösterecek şekilde giyinmelerinin ve topluma o şekilde yansıtılmasının tesadüfi olmadığını düşünüyorum. Belli merkezlerden yönlendirildiği hatırıma geliyor. Bu arada şunu da söyleyeyim: Herkesin hayat görüşüne saygılıyız, insanların ne giydikleri, açık kapalı oldukları  kendi bilecekleri bir şeydir benim vurgulamak istediğim, topluma özellikle gençlerimize örnek, idol olma noktasındakiler. Sinema filmlerine bakıyoruz, önemli bir kısmı bip lerle dolu. Tv kanallarında bipleniyor ama sinemada, dijital platformlarda bipsiz veriliyor. İnsan ailecek seyredecek film bulamıyor neredeyse. Neymiş seyirci, argolu bipli kelimeler içeren film ve dizileri seviyormuş. Yok böyle bir şey kendi uydurdukları ifadeler. Öyle olsa, Uyanış Selçuklu, Kuruluş Osman, Gönül Dağı gibi.. diziler bu kadar çok reyting alır mı?



Bazı kadın programları toplumda yaşanan ahlaksız münferit olayları ısrarla halkın gündemine taşıyor. Midemizin kaldırmayacağı hadiseler, insanlarının yüzünün kızararak seyrettiği olaylar, o programlara katılan bazı insanların argo, küfür sözleri biplense de izleyiciye bir şekilde yansıyor. Sapkın ilişkiler, gayri meşru hayatlar bu programlarda konu edinilebiliyor. Açık söyleyeyim bu programı izleyen insanlarda psikoloji filan kalmaz. Ben bir iki defa gözlem amaçlı baktım, ne midem kaldırdı ne psikolijim.


 
Medyaya yansımış, sosyal medyada gündem olmuş bir program daha. Yıllar sonra programa başlayan İbrahim Tatlıses’in İbo Show programı. Tatlıses ses sanatçıları yanında programına oryantal halk arasındaki tabirle dansöz de çıkarıyormuş. Tasvip etmediğim bir durum, isteyen seyredebilir, kimse kimseye engel olacak değil. Neymiş efendim, konuk olarak çıkardığı iki sanatçı; birisi rahmetli Kemal Sunal’ın oğlu Ali Sunal diğeri de Bülent Serttaş, oryantal olarak çıkan kadına dansı esnasında bakmamışlar. Çok büyük ayıp! etmişler birilerine göre. Oryantal sanatını icra ediyormuş onlar da bakmalılarmış. Hey Allah’ım ne günlere kaldık. İnsanların tartıştığı ve bazılarının ayıpladığı konuya bakar mısınız? Hadise hanım da ayıplamış bunları. Sen eksik kalırdın ayıplamasan. İster izlerler ister izlemezler size ne ayıplayacağınız konu bu mu kaldı? İnsanlar evli barklı, hanımlarına karşı sadakatleri var, bazıları gibi sadakatsiz değiller. Zaten böyle bir dizi de var, insanlara sadakatsizliği öneriyor isminden anladığım kadarıyla. Seyretmem zaten böyle program ve dizileri. İnsanlar da hürdür neyi seyredip seyretmeyeceklerinde lakin anlamadığım, toplumun ekseri kesiminin hoş görmediği oryantal dansının izlenmek istenmesi konusunda insanlara bir nevi baskı yapılması çok garip bir durum. İşte bazı örnekleriyle ahlakımızın dejenere olmuş hali, ne diyeyim Allah ıslah etsin..

Lokman ÖZKUL
Eğitimci-Yazar