Afyon Türk Eğitim-Sen: Kayıpların telafisi için zam yapılmalı!

TAKİP ET

Afyonkarahisar Türk Eğitim-Sen Şube Başkanlığı Kent Meydanı'nda basın açıklaması yaptı!

Öğretmenlik Meslek Kanunu bütçe görüşmelerinin sona ermesinin derhal sonrasında TBMM’ye getirilmesi gerekliliğini ifade eden Türk Eğitim-Sen Şube Başkan Muhtar Demirci, “Eğitim çalışanlarına ve kamu çalışanlarına son bir senedeki kayıpların telafisi amacıyla en az 1000 TL seyyanen zam yapılmalı, %3 refah payı maaşlarına eklenmelidir” dedi.

Türk Eğitim-Sen Şube Başkan Muhtar Demirci ve Sendika üyeleri, Kent Meydanı’nda ülke çapında eş vakitli olarak 'Öğretmenlik meslek yasaunun bir an evvelce TBMM'ye sevk edilerek meşruaşması, eğitim çalışanlarının ekonomik taleplerini sahibi olan' bir basın açıklaması yaptı. Açıklamaya Kamu-Sen İl Temsilcisi Mehmet Demir ve sendikaya bağlı başka şube başkanları da destek verdi.

“Meslek Kanunu’yla alakalı bakanlığın bir an evvelce ismim atmasını bekliyoruz”
Öğretmenlik Meslek Kanunu bütçe görüşmelerinin sona ermesinin derhal sonrasında TBMM’ye getirilmesi lüzumluliğini ifade eden Türk Eğitim-Sen Şube Başkan Muhtar Demirci, “Öğretmenlik Meslek Kanunu’nun çıkarılacağı ilk olarak 23 Ekim 2018 tarihinde Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde yapılan 2023 Eğitim Vizyonu Tanıtım Toplantısı’nda duyurulmuştu. Tam Meslek Kanunu unutuldu mu? diye sorarken Cumhurbaşkanı Sayın Erdoğan, 23 Kasım 2021 tarihinde ‘Çalışmaları tamamlanan Öğretmenlik Meslek Kanunu'nu inşallah kısa sürede Meclisimizin takdirine sunacağız’ dedi. Türk Eğitim-Sen olarak, öğretmenlik mesleğinin saygınlığını artıran ve mesleğin statüsünü dayanıklı bir zemine kavuşturacak bir meslek yasau talebimizi senelardır meydana koyuyoruz. Bu doğrultuda Öğretmenlik Meslek Kanunu’nu desteklediğimizi ifade etmiştik. Tabi bu desteğimiz, devlet memuru olmamız hasebiyle sahip bulunduğumuz sahip olunan hak ve kazanımlarımızın baki kalması kaydıyla olacaktır. Öte yandan hazırlıkları tamamlandığı söylenen Meslek Kanunu’nun eğitimin paydaşlarıyla şimdilik paylaşılmamış olmasını da anlayabilmiş değiliz. Kapalı kapılar gerisinde proses yürütülmesini kabul etmiyoruz. Meslek Kanunu’nun bir an evvelce paydaşlar ve kamuoyu ile paylaşılması noktasında Bakanlık’tan bir an evvelce ismim atmasını bekliyoruz”

“TBMM gündemine getirilmeli ve derhal meşruaşmalıdır”
Söz verildiği durumda üç senedir Öğretmenlik Meslek Kanunu ile alakalı somut bir ismimın atılmadığını da sözlerine ekleyen Demirci, “Eğitim çalışanları 23 Ekim 2018 tarihinden beri beklemektedir. Söz verildiği durumda üç senesi aşkındır Öğretmenlik Meslek Kanunu ile alakalı somut bir ismim atılmamış olması kabul edilemez bir durumdur. Bu durum, Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin ciddiyetiyle bağdaşmamaktadır. Bundan ötürü bu hususta daha çok gecikme yaşatılmamalı ve 2022 bütçe görüşmelerinin tamamlanmasıyla bir arada meslek yasau TBMM gündemine getirilmeli ve derhal meşruaşmalıdır. Bu hususta TBMM’deki bütün partilerin katkısını beklediğimizi ifade ediyoruz”

“Meslek Kanunu’nda olması gerekenler”
Meslek Kanunu’nda olması gerekenleri de talep eden Demirci, “ Halen öğretmenler kadrolu, sözleşmeli, ücretli olarak üç modelle istihdam edilmektedir. Aynı işi yapan öğretmenlerin değişik statüde istihdamı hem eğitimimize vurulan bir vuruştur hem de öğretmenlik mesleğinin geleceğini zedelemektedir. Bu noktada eğitim-öğretim hizmetlerinde tek istihdam modeli kadrolu öğretmen olmalıdır, öğretmenlerimiz öğretmen odalarında bölük pörçük edilmemelidir.  Öğretmen atamaları KPSS puan üstünlüğüne göre, mülakat yapılmadan gerçekleştirilmelidir.  Kariyer basamakları; 10 sene öğretmenlik yapan UZMAN ÖĞRETMEN, 20 sene öğretmenlik yapan BAŞÖĞRETMEN olarak düzenlenmeli ve kesinlikle imtihansız olmalıdır. Çünkü öğretmenlik yalnızca “Bilme” değil, “Bildiğini aktarma” mesleğidir ve bundan ötürü kariyer basamaklarında tek ölçüt, deney yani hizmet senesi olmalıdır. Bu sürelere adaylık dönemi, askerlik süreleri, dershane ve özel okullarda geçirilen süreler dahil edilmelidir.  Eğitim kurumlarına müdür ve müdür muavini olarak atanacaklar yalnızca yazılı imtihanla belirlenmelidir. Yazılı imtihanla idareci olup, evvelceki senelerde vazifiyeti bırakan idarecilere de yenidenen hak verilmelidir. Yazılı imtihan kazanarak atanmış olmak şartıyla atanmış olan okul müdürleri, eğitim öğretim hizmetleri katagorisinde kalmak kaydıyla kadrolu olarak vazife yapmalıdır.  Okul idarecilerinin de öğretmenlerde bulunduğu gibi idareci olarak, iller arası belirleme istemelerinin sağlanması amacıyla planlamaler yapılmalıdır. Başarı, üstün başarı belgeleri objektif kriterler belirlenerek uygulamaya geçmelidir.  Mevcut ek ders saat ücretleri eğitim hizmetlerinin onuruna yakışır düzeyde değildir. Ek ders ücretleri %100 artırılarak öğretmelerin rahat bir soluk almaları sağlanmalıdır. Bu miktar Destekleme ve Yetiştirme Kurs ücretlerine de aynı miktarda yansıtılmalıdır.  Eğitim çalışanlarının vergi dilimi %15’te sabitlenmelidir. Performans değerlendirmesi gibi öğretmenlerin çalışma azmini olumsuz etkileyecek sübjektif bir değerlendirme kesinlikle olmamalarıdır. Müdür, Müdür Başmuavini ve Müdür Yardımcısı olarak vazife yapanların aylık karşılığı ve isteğe bağlı ek ders ücreti karşılığında derse girme mecburiluğu kaldırılmalıdır. Bütün öğretmenlerin aylık karşılığı ders saati 15 saat olmalıdır. Öğretim senesine hazırlık ödeneği bütün eğitim çalışanlarına verilebilecek şekilde düzenlenmelidir.  657 sasenesi DMK’nın öğretmenleri de ilgilendiren bütün hükümleri bu yasa içersinde yer almalı, öğretmenlerin her türlü istihdam, özlük, ödeme, disiplin, terfi, izin, atama iş ve işlemleri Meslek Kanunu içersinde yer almalıdır. Anayasa ve DMK’nın iş emniyeti ile hükümleri yasa metninde kesinlikle yer almalıdır. Elverişsiz koşulların hâkim bulunduğu bölgelerde vazife yapan öğretmenlere brüt bir asgari ücret ile brüt iki asgari ücret arasında Zorunlu Hizmet Tazminatı ödenmelidir.  Eğitim Fakültelerinin kontenjanları MEB aracılığıyla belirlenmesi, tespit edilen kontenjanlardan mezun olanların MEB aracılığıyla istihdam mecburiluğu yasa kapsamında yer almalıdır. Anadolu Öğretmen Liselerinin yeniden açılması amacıyla planlama yapılmalıdır.  Öğretmenliğe atananların AKS (Adaylık Kaldırma Sınavı) tabi tutulmaması amacıyla planlama yapılmalıdır. AKS kaldırılmalıdır. İl ve İlçe milli eğitim müdürleri, Milli Eğitim Müdür Yardımcıları ve Şube Müdürlerinin seçilmesi, yer değiştirmesi ve atanma usulleri ve illerdeki vazife süreleri yasala düzenlenmelidir. Nöbet ücretleri meslek yasaunda düzenlenmeli, tutulan her bir nöbetin ücreti en az 6 saat olmak üzere verilmelidir. Nöbet isteğe bağlı olarak verilmeli ve kaç nöbet tutulursa tutulsun ücreti alınmalıdır. Eğitim çalışanlarının şiddete maruz kalmaları haline göre engelleyici önlemler ve caydırıcı müeyyideleri sahibi olan planlamaler kesinlikle Meslek Kanunu ile belirlenmelidir. 3600 ek gösterge hususu kesinlikle Meslek Kanunu ile düzenlenmelidir.  Öğretmenlerin aile birliğinin sağlanamaması büyük bir sorundur. Yetersiz kontenjanlardan ötürü binlerce çocuk ana babasıyla bir arada yaşama, şahsi ve direkt olarak temas kurma ve sürdürme hakkından mahrum bırakılmaktadır. Üstelik Anayasa’nın 41’inci maddesi “Aile, Türk toplumunun temelidir ve eşler arasında eşitliğe dayanır. Devlet, ailenin huzur ve refahı ile bilhassa ananın ve çocukların korunması ve aile planlamasının öğretimi ile uygulanmasını dayanıklıak amacıyla lüzumlu önlemleri alır, örgütü kurar” der. Bu noktada Milli Eğitim Bakanlığı, hem Anayasa gereği hem de insani bir lüzumlulik olarak aile birliğini dayanıklıalı ve meslek yasauyla emniyet altına alınmalıdır.  Bakanlığa bağlı bütün kurumlarda, öğretmenlerin atama ve nakil planlamaleri ile ehliyet ve liyakati temel alan yönetici atama sistemi kesinlikle Meslek Kanunu’nda yer almalıdır. Sonuç olarak  devamlı değiştirilen yönetmeliklerle düzenin içersinden çıkılamaz hale getirilmesi engellenmiş olacak, yazılı imtihan başarısına göre adalet zemininde yürütülen atama prosesleriyle şahsi inisiyatifler son verilmiş olacaktır. Ümit ediyoruz ki, Öğretmenlik Meslek Kanunu ile bir arada, öğretmenlik mesleğinin muhatap bulunduğu mevzuat parçalı olmaktan kurtarılacaktır. Daha evvelce de defalarca ifade ettiğimiz gibi; Türk Eğitim Sen olarak, mesleğin statüsü dayanıklı ve meşru bir zemine kavuşturacak, öğretmenlik mesleğinin saygınlığını artıracak önlem ve planlamaleri yaşama geçirecek olan Öğretmenlik Meslek Kanunu’nu destekliyoruz. Ancak, sahip olunan hak ve kazanımlarımızı rizikoya atacak ilerlemelere karşı da gereken her türlü hukuki ve demokratik hakkımız kullanacağımızdan kimsenin şüphesi olmasın”

“En az 1000 TL seyyanen zam yapılmalı, %3 refah payı maaşlarına eklenmelidir”
Eğitim çalışanlarının ekonomik taleplerini de paylaşan Demirci, “2021 Ekim ayı itibariyle son bir senede 4 kişilik ailenin mecburi harcamaları aylık 1.747,29 TL artmıştır. Türkiye İstatistik Kurumu’ndan alınan Ekim 2021 fiyatlarına göre tek bireyin fakirlik sınırı 4.514,13 TL,  Dört kişilik bir ailenin asgari geçim haddi ise 9.373,14 TL olarak belirlenmiştir. Enflasyon Aralık ayında belirtiler seviyesi %21.31 çıkmış, alım kuvveti iyice düşmüştür.  OECD ülkeleri ile kıyaslandığında da ülkemizde öğretmen maaşları çok düşüktür. Öğretmen maaşlarında OECD ortalaması 10 senelik ilkokul öğretmeni amacıyla senelik brüt 44 bin 871 dolar,15 senelik ilkokul öğretmeni amacıyla senelik brüt 48 bin 025 dolardır. Bu rakam satın alma kuvveti paritesine göre hesaplanmıştır. Cumhuriyetin ilk kuruluş senelerinde da bir öğretmen maaşı 25 cumhuriyet altını iken bugün 1 cumhuriyet altınına eş değerdir. Dolayısıyla alım kuvvetinün giderek düştüğü, enflasyon rakamlarının ortada bulunduğu bu dönemde bütün öğretmenlerimize, eğitim çalışanlarına ve kamu çalışanlarına son bir senedeki kayıpların telafisi amacıyla en az 1000 TL seyyanen zam yapılmalı, %3 refah payı maaşlarına eklenmelidir”