Afyon'lu Yazar Yakup Bulut Yazdı: Türk'ün İmtihanı

TAKİP ET

Afyonkarahisar'lı yazar Yakup Bulut, 26-30 Ağustos tarihleri arasında kutlanan Zafer Bayramı münasebetiyle Türk'ün İmtihanı isimli yazısına yer verdi. İşte o yazı..

Yarın 26 Ağustos.

Bundan 950 yıl önce 1071 yılında Malazgirt Ovası'nda Selçuklu Sultanı Alparslan ve Doğu Roma İmparatoru Romen Diyojen arasında gerçekleşen meydan muhaberesinin kazananı Sultan Alparslan olmuştu.

Bu zafer ile Anadolu’da Türk’ler için yeni bir sayfa açıldı.

Açılan sayfa, yeni ve tertemizdi.

Ecdadımız, 26 Ağustos 1922 tarihine kadar, açtığı sayfaya, kendine yakışır bir biçimde şan ve şeref ile doldurdu.

Aradan geçen yaklaşık sekiz asır boyunca insanlık tarihine altın harflerle yazılmış bir milletin tarihi elbette önemliydi. Önemliydi çünkü tarihin içinde, tarihe yön veren,  yaşayan ve yazan bir millet, başlı başına güçlü milletlerin özelliğiydi.

                                         ***

 1919 yılına gelindiğinde Birinci Dünya Savaşı sonrası İtilaf Devletleri, Mondros Ateşkes Antlaşması hükümlerine dayanarak türlü bahanelerle Anadolu'yu işgale başladı.

 İtilaf donanması ilk olarak İstanbul'a, ardından Fransızlar Adana'ya, İngilizler Urfa, Maraş, Samsun ve Merzifon'a, İtalyanlar, Antalya ve Anadolu'nun güneybatısına yerleşti. Yunan Ordusu ise 15 Mayıs 1919'da İtilaf Devletlerinin izniyle asırlardır hayalini kurduğu İzmir'i işgal etti.

Buna karşı Türk milleti, tarih boyunca gösterdiği millet olma şuurunu işgallere karşı ilk refleksi, Kuvva-yı milliye hareketini başlatarak gösterdi.
 Milletin önünde iki seçeneği vardı; ya işgal güçlerine teslim olunup onların hizmetçisi/kölesi ya da atalarının yaptığı gibi ayağa kalkacak, savaşacak ve küllerinden yeniden doğacaktı.

                                       ***

Elbette şanlı Türk milleti kendinden bekleneni yine yaparak savaşmayı tercih etti.
Fakat düşman ona yaşama şansı dahi vermiyordu. Memleketin her köşesini zapt etmiş düşmanın yanında içerde ki iç isyanları destekleyerek de milleti iyice canından bezdiriyordu.

Nihayet geçen zaman içerisinde düzenli ordunun kurulması ilk meyvelerini veriyor, vermeye de devam ediyordu.

En son Sakarya'da 22 gün 22 gece süren kanlı çarpışmaların ardından durdurulan düşman ordusunu tamamen yurttan atmak amacıyla bir yıl kadar süren hazırlık döneminden sonra 26 Ağustos 1922'de Başkomutan Mustafa Kemal Paşa, Büyük Taarruz'u başlattı.

Başkomutan Mustafa Kemal, 26 Ağustos sabahı Genelkurmay Başkanı Fevzi Paşa, Batı Cephesi Komutanı İsmet Paşa ile muharebeyi yönetmek üzere Kocatepe'de ki yerini aldı.

Topçu ateşleriyle şafak vakti başlayan harekâtın devamında Türk askeri, sabahın ilk ışıklarıyla taarruza geçti. Bütün zorluklara, imkânsızlıklara rağmen yakıldığı yerden düşmanı eze eze ilerledi. Bu ilerleyiş en son 9 Eylül günü sona erdi. Düşmanı, ilk ayak bastığı yerde, onları denize dökerek olağanüstü bir cevap verdi.

26 Ağustos 1071’de Sultan Alparslan’ın açtığı sayfaya, 26 Ağustos 1922’de gösterdiği şanlı direniş ile bir şeref madalyası daha ekleyerek imtihanını başarı ile verdi.
   
                                        ***

30 Ağustos Zafer Bayramınız kutlu olsun!
 

Yakup Bulut'un ikinci kitabı çıkıyor

yakup bulut türkün imtihanı