Yüce Türk Milleti’nin emperyalizme başkaldırışının en önemli günüdür…
Mustafa Kemal Atatürk önderliğinde tarihin en şanlı mücadelelerinden birini veren Türk Milleti Dumlupınar’da göğüs göğse süren çarpışmalar sonrası büyük bir zafer elde etti. 26 Ağustos 1922’de Kocatepe’de başlayan taarruzun en önemli safhalarından biride Dumlupınar’dır…
Kocatepe’de düşmanı önüne alan ve İzmir’de denize dökmek için hızlı bir saldırıya geçen Türk kuvvetlerine karşı son hamlesini yapan Yunanlılar başarısız olunca hızlı şekilde Uşak’a kaçtılar.
2 Şubat’ta Uşak’tan geri çekilmeye devam eden düşman kuvvetleri son olarak 9 Eylül’de denize dökülmüş ve ebedi yurdumuz bağımsızlığını yeniden kazanmıştır.
Türk Milleti tarih boyunca asla bir boyunduruk altına girmeyeceğinin en güzel mesajıdır 30 Ağustos…
Sevr Anlaşması ile Türk Milleti tarihinin en karanlık günlerini yaşamıştır. Anlaşmayı utanmadan imzalayan vatan hainleri bizlere sadece Afyon-Elazığ hattında küçük bir yer verilmesine razı olmuştu. Küçük olsun bizim olsun mantığını kabullenemeyen Mustafa Kemal Atatürk ve Türk Milleti Kurtuluş Savaşıyla “Ya birlikte yaşarız ya hep birlikte ölürüz” diyerek yo açıktılar.
Bugün Ulu önderimiz Mustafa Kemal Atatürk, aziz şehitlerimiz ve kahraman ecdadımıza can borcumuz var. Eğer onlar bu savaşı vermeseydi bugün kamu kurumlarının önünde kırmızı al bayrağımız değil, haç işaretli mavi bayrakları görürdük…
Eğer Atatürk ve şehitlerimiz olmasaydı ana dilimiz Yunanca olurdu. Kendi dilimizi konuşmak bile sıkıntı olacaktı. Soyadlarımızın son kısmına iliç, viç, nov eklemek zorunda kalacaktık. Adeta Yunanlı olacaktık…
İşte Atatürk ve aziz şehitlerimiz buna razı gelmedi. Ölmeye koştular. Böyle yaşamaktansa ölmeliyiz dediler ve destan yazdılar.
Başta Ulu önderimiz Gazi Mustafa Kemal Atatürk, aziz şehitlerimiz, gazilerimiz ve kutlu ecdadımız olmak üzere ebediyete intikal eden hepsinden Allah razı olsun. En büyük dileğimiz cennette onlarla yeniden karşılaşmaktır.
Zafer Bayramımız kutlu olsun…
Ne mutlu Türküm diyene…